Küreselleşen dünya, ticari ve bireysel ilişkilerin geniş coğrafyalara yayılmasına ve ilişkiler ağının genişlemesine yol açmaktadır. Genişleyen ilişkiler, çeşitli devletlerin farklı hukuki sistemlerinin de birbirleriyle temasını gerektirmektedir. Öyle ki Türkiye'de kurulan şirket Avrupalı bir şirketle ticaret yaptığında yetkili mahkeme ve hukuku Türkiye dışından seçebilmekte ve uyuşmazlık yabancı mahkemelerce çözümlenebilmektedir. Yahut uyuşmazlık durumunda doğrudan Türkiye dışında dava açılabilmektedir. Bu tür kararların Türkiye'de uygulanabilmesi için yabancı mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizi gerekir. Bu yazımızda, öncelikle yabancı mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizinin hukuki dayanağı ve şartları incelenecek, sonra usule değinilecek ve ardından sıkça sorulan sorulara yanıt verilecektir.

Yabancı Mahkeme Kararlarının Tanınması ve Tenfizinin Hukuki Dayanağı

Her egemen devlet kendi yargılamasını kendisi yapar. Bu egemenliğin doğal sonucu yalnızca o devlet mahkemelerinin kararlarının doğrudan uygulanmasıdır. Bu sebeple yabancı bir ülkede verilmiş kararlar, egemen devletin ülkesinde tanınmadıkça uygulama imkânı bulamaz. Türkiye'de yabancı mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizi, Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'da düzenlenmiştir. İlgili kanunda hem ceza kararlarında yer alan kişisel haklar hem de hukuk yargılaması kararların tanınması ve tenfizi için usul ve esasları yer almaktadır.

Yabancı Mahkeme Kararlarının Tanınması ve Tenfizinin Şartları

Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un 50. Maddesinde yabancı mahkemelerden verilmiş ve o devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilâmların Türkiye'de icra olunabilmesi yetkili Türk mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlı olduğu düzenlenmiştir. Buna göre kararı veren kurum bir mahkeme olmalı, karar veren ülke yasalarına göre kesinleşmiş olmalı ve yetkili Türk mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmiş olmalıdır. Yabancı mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizi için bu genel şartların hepsinin gerçekleşmiş olması gerekmektedir. Genel şartlar ve özel şartlara ayrıntılı olarak aşağıda yer almaktadır.

Genel Şartlar

1) Kararı veren kurum bir mahkeme olmalıdır

Yabancı mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizinin ilk şartı bu kararı veren kurumun bir mahkeme olmasıdır. Mahkeme, kararı veren devlet yasalarına göre kamu kurumu niteliğinde olan ve o devlette yargılama hakkına sahip kurumlardır. Dolayısıyla özel bir kurumun kararı MÖHUK'un bu hükümleri uyarınca Türkiye'de tanıma ve tenfize konu edilemeyecektir.

2) Karar kesinleşmiş olmalıdır

Yabancı mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizi için aranan bir diğer şart mahkeme kararının kesinleşmiş olmasıdır. Kesinleşmemiş bir karar Türkiye'de tanınmayacak ve o karara dayanarak Türkiye'de işlem yapılamayacaktır. Kararın kesinleşmesi, kararı veren devlet yasalarına göre belirlenecektir. Türk hâkimi, kararı veren ülke yasalarına göre kararın kesinleşmiş olup olmadığını inceleyecek ve kararın kesinleştiği kanaatine varırsa tanıma ve tenfize hükmedecektir.

"yabancı ilamın kesin hüküm etkisi yabancı mahkeme kararının o ülkede kesinleştiği andan itibaren hüküm ve sonuç doğuracağına göre, taraflar o tarihte boşanmış olacaktır. Bu itibarla, tanıma ve tenfiz davasının neticesi bu davayı etkileyeceğinden, tanıma ve tenfiz kararının kesinleşmesinin beklenerek hasıl olacak neticeye göre hüküm kurulmak üzere kararın bozulması gerekmiştir."

Türkiye'de Yabancı Mahkeme Kararlarının Tanınması ve Tenfizi Yargıtay Kararı - 2. HD., E. 2019/931 K. 2019/1288 T. 18.2.2019

3) Yetkili Türk mahkemelerinden tanıma ve/veya tenfiz kararı alınmış olmalıdır

Tanıma ve tenfiz için gerekli bir diğer genel şart, yetkili mahkemeden bu doğrultuda bir karar alınmasıdır. Şöyle ki yabancı bir ülke mahkemesinden elde edilen karar Türkiye'de doğrudan icraya konu edilemeyecek ve bu kararın yetkili Türk hakimleri tarafından onaylanmış bulunması gerekecektir. Bu durum, Türkiye'deki yargı bağımsızlığının ve egemenliğin doğal bir sonucudur.

Özel Şartlar

Yabancı mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizi için genel şartların yanında özel şartlar da aranmaktadır. Yabancı mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizi Yargıtay kararı bu konuyu şöyle özetlemektedir:

5718 sayılı MÖHUK 50-59 maddeleri tanıma ve tenfiz kurumlarını düzenlemekte olup buna göre yabancı mahkeme ilâmının kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesi yabancı ilâmın tenfiz şartlarını taşıdığının mahkemece tespitine bağlı tutulmuş ve yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve o devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilâmların Türkiye'de icra olunabilmesi yetkili Türk mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlanmıştır. Buna göre, yabancı mahkeme kararının verildiği devlet ile Türkiye arasında mütekabiliyet bulunmalı, ilam Türk mahkemelerinin münhasır yetkisine girmeyen bir konuya ilişkin olmalı, davalının savunma haklarına uygun davranılarak verilen hüküm Türk kamu düzenine açıkça aykırı bulunmamalıdır.

Türkiye'de Yabancı Mahkeme Kararlarının Tanınması ve Tenfizi Yargıtay Kararı - 11. HD., E. 2022/4561 K. 2022/6225 T. 26.9.2022

Öte yandan MÖHUK'un ilgili maddesine göre yabancı mahkeme kararlarının tenfizi talebi aşağıdaki şartların gerçekleşmesi hâlinde kabul edilir:

1) Karşılıklılık esası

Yabancı mahkeme kararının Türkiye'de tenfizi için Türkiye Cumhuriyeti ile ilâmın verildiği devlet arasında karşılıklılık esasına dayanan bir anlaşma veya o devlette Türk mahkemelerinden verilmiş ilâmların tenfizini mümkün kılan bir kanun hükmünün veya fiilî uygulamanın bulunması gerekmektedir. Yabancı mahkeme kararlarının tanınması bakımından karşılıklılık esası aranmaz.

2) Yetkinin aşılmamış olması

İlâmın, Türk mahkemelerinin münhasır yetkisine girmeyen bir konuda verilmemiş olması gerekmektedir. Öte yandan davalının itiraz etmesi şartıyla ilâmın, dava konusu veya taraflarla gerçek bir ilişkisi bulunmadığı hâlde kendisine yetki tanıyan bir devlet mahkemesince verilmemiş olması da gerekmektedir.

3) Hükmün kamu düzenine açıkça aykırı bulunmaması

Türk hukukunun temel prensiplerinden birisi, sözleşmelerin, kararların ve sair düzenlemelerin ahlaka ve kamu düzenine aykırı olmamasıdır. Kamu düzenine aykırı bir sözleşme hukuken geçersiz olacağı gibi benzer şekilde böyle bir yabancı mahkeme kararı da hukuken geçersiz olacak ve Türkiye'de uygulanamayacaktır. Burada bahsedilen kamu düzeni Türk yaşam ve kültürüne uygun, toplumca genel kabul görmüş değerlere uygunluktur. Örneğin ötenazinin yasal olduğu bir ülkede ötenazi yapılmasının uygun bulunduğu bir durumda, bu kararın Türkiye'de tanınması ve tenfizinin istenmesi bu şarta aykırı olacak ve karar tenfiz edilemeyecektir.

4) Adil yargılanma hakkının ihlal edilmemiş olması

Yabancı mahkeme kararını veren yer kanunları uyarınca, kendisine karşı tenfiz istenen kişinin hükmü veren mahkemeye usulüne uygun bir şekilde çağrılmamış olması, mahkemede temsil edilmemesi ya da yabancı ülke yasalarına aykırı bir şekilde gıyabında veya yokluğunda hüküm verilmiş olması durumunda kararın tenfiz edilebilmesi itiraz edilmemesine bağlıdır. Yani aleyhine Türkiye'de tenfiz istenen kişi bu sebeplerden birini ileri sürerek tanıma ve tenfiz davasına itiraz edebilir ve itirazı haklı görünürse karar artık Türkiye'de uygulanamaz.

Yabancı mahkeme kararlarının tenfizi için tarafların Türk olması gerekir mi?

Yabancı mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizi için tarafların veya taraflardan birinin Türk olması gerekmez. Çünkü yabancıların belirli bir kararın Türkiye'de tenfizini istemede hukuki yararı olabilir. Örneğin, kişilerden birisi Türkiye'de yaşıyor veya Türkiye'de mal sahibi ise bir alacak davasının Türkiye'de infazı istenebilir. Bu durumda taraflar yabancı dahi olsa söz konusu kararın tenfizinin istenmesinde hukuki yarar vardır.

Yabancı mahkeme ilamının tanınması veya tenfizine karar verilebilmesi için ilamın tarafının Türk vatandaşı olmasına gerek bulunmamaktadır. Taraflar Türk olmasalar bile hukuki menfaatlerinin bulunması koşuluyla yabancı ilamın tenfizini veya tanınmasını isteyebilirler. Bu bakımdan davacının tanıma istemesinde, hukuki yararı bulunmaktadır.

Türkiye'de Yabancı Mahkeme Kararlarının Tanınması ve Tenfizi Yargıtay Kararı - 2. HD., E. 2008/19620 K. 2010/1034 T. 20.1.2010

Yabancı mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizi konusunda yetkili mahkeme

Yabancı mahkeme kararlarının tanıma ve tenfizinde görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemeleridir. Kararın konusuna göre bu aile mahkemesi, ticaret mahkemeleri veya asliye hukuk mahkemeleri gibi asliye derecesindeki mahkemeler olabilir. Nitekim bir Yargıtay kararında bu konu şöyle özetlenmiştir:

5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun (MÖHUK)'un 51/1. maddesinde yabancı mahkeme kararlarının tenfizinde asliye mahkemesinin görevli olduğu belirtilmiş ancak asliye hukuk veya asliye ticaret şeklinde bir ayrıma da yer verilmemiştir. Buradaki asliye mahkemesi ibaresinin ticaret mahkemesini de kapsayıp kapsamadığı yönünden ticaret mahkemesinin görevine ilişkin yasa hükümlerine de bakmak gerekir. 6100 sayılı HMK'nın 5/2. maddesine göre; bir yerde asliye ticaret mahkemesi varsa, asliye hukuk mahkemesinin görevi içinde bulunan ve 4 üncü madde hükmünce ticari sayılan davalarla özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer işlere bu mahkemede bakılır. Bu hükme göre asliye hukuk mahkemesinin görevi içinde olmakla birlikte 6102 sayılı TTK'nın 4. maddesi gereğince ticari dava sayılan hallerde ticaret mahkemesi görevli olmaktadır. Somut olayda taraflar tacir ve tenfizi istenen karar sonucu itibarıyla tarafların ticari işletmesiyle ilgili olduğundan ticari dava bulunduğu için davaya bakmaya asliye ticaret mahkemesi görevlidir.

Türkiye'de Yabancı Mahkeme Kararlarının Tanınması ve Tenfizi Yargıtay Kararı - 15. HD., E. 2015/5244 K. 2015/6250 T. 8.12.2015

Yetkili mahkeme ise kararın kendisine karşı tenfizi istenen kişinin Türkiye'deki yerleşim yeri, yoksa yaşadığı yer mahkemesi, Türkiye'de yerleşim yeri veya yaşadığı bir yer mevcut değilse Ankara, İstanbul veya İzmir mahkemelerinden biridir.

Yabancı mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizinde usul

Tanıma ve tenfiz işlemlerine dair usul MÖHUK'ta düzenlenmiştir. Yukarıda aktarılan özel ve genel şartları taşıyan yabancı mahkeme kararları tenfize konu edilebilecektir. Bunun için başvuruya o ülke makamlarınca usulen onanmış aslı veya ilâmı veren yargı organı tarafından onanmış örneği ve tercümesi ve kararın kesinleştiğini gösteren belge eklenir. Duruşma günü ve dilekçe ekleri karşı tarafa tebliğ edilir. Karşı taraf tenfiz şartlarının bulunmadığını veya yabancı mahkeme ilâmının kısmen veya tamamen yerine getirilmiş yahut yerine getirilmesine engel bir sebep ortaya çıkmış olduğunu öne sürerek itiraz edebilir. Mahkemece ilâmın kısmen veya tamamen tenfizine veya istemin reddine karar verilebilir. Tenfizine karar verilen yabancı ilâmlar Türk mahkemelerinden verilmiş ilâmlar gibi icra olunur. Tenfiz isteminin kabul veya reddi hususunda verilen kararların temyizi Türkiye'de açılan diğer davalar gibidir. Kararın üst mahkemeye götürülmesi yerine getirmeyi durdurur ve tanıma ve tenfiz kararı kesinleşinceye kadar infaz durur.

İlginizi çekebilir: Türkiye'de Yabancı Hakem Kararlarının Tanınması ve Tenfizi 2024

Sıkça Sorulan Sorular

Yabancı mahkeme Kararlarının Tanınması ve Tenfizi hangi kanunla düzenlenmiştir?
Türkiye'de yabancı mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizi, Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'da düzenlenmiştir. İlgili kanunda hem ceza kararlarında yer alan kişisel haklar hem de hukuk yargılaması kararların tanınması ve tenfizi için usul ve esasları yer almaktadır.
Yabancı mahkeme Kararlarının Tanınması ve Tenfizi davasında görevli ve yetkili mahkeme neresidir?
Yabancı mahkeme kararlarının tanıma ve tenfizinde görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemeleridir. Kararın konusuna göre bu aile mahkemesi, ticaret mahkemeleri, asliye hukuk mahkemeleri dahil asliye mahkemeleri olabilir. Yetkili mahkeme ise kararın kendisine karşı tenfizi istenen kişinin Türkiye'deki yerleşim yeri, yoksa yaşadığı yer mahkemesi, Türkiye'de yerleşim yeri veya yaşadığı bir yer mevcut değilse Ankara, İstanbul veya İzmir mahkemelerinden biridir.
Hangi kararlar tenfiz edilebilir?
Yabancı mahkemelerin hukuk yargılamasına ait kararları ve ceza yargılamasına ait kararlarda yer alan kişisel haklar tenfize konu edilebilir.

Sonuç

Yabancı mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizi oldukça teknik bir konudur. Yabancı ilamın kesinleştirilmesi, kesinleşme şerhinin onaylı örneklerinin alınması, onaylı suret ve tercümesi gibi hususlar oldukça karışık olabileceğinden sürecin mutlaka bir Türkiye avukat ile yürütülmesi önerilmektedir. Aksi hâlde sürecin uzaması ve özellikle alacak davalarında davalının mal kaçırması gibi durumlarla karşılaşabileceğinden kazanılmış haklar tehlikeye girecektir. Bunun önlenmesi, deneyimli bir avukattan destek almak gibi basit bir yolla mümkün olabilecektir.

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.