02.01.2019 tarihli yayımlamış olduğumuz makalemizde uygulamaya ilişkin yorumlarımıza yer vermiştik. Gelinen süreçte bazı noktaların altını çizmekte fayda görüyoruz.

  • Ticari uyuşmazlıklar bakımından önem arz eden "Menfi Tespit Davaları" bakımından zorunlu arabuluculuk süreci hakkında belirtmek gerekirse Menfi tespit davalarının temelinde de bir miktar paranın ödenmesi talebi yatmaktadır. Davanın konusunu yine bir miktar paranın ödenmesi hususu oluşturmakta ancak paranın ödenmesi talebi diğer davalardan farklı olarak burada davacı tarafından değil davalı tarafından ileri sürülmektedir. Bu nedenle kanaatimizce ticari nitelikteki menfi tespit davalarının da dava şartı arabuluculuk kapsamında değerlendirilmesi gerekir.
  • Karşı Dava bakımından "Dava Şartı Arabuluculuk. Bilindiği üzere karşı dava, cevap dilekçesiyle veya esasa cevap süresi içinde ayrı bir dilekçe verilmek suretiyle açılır.  Açılacak karşılık dava zorunlu arabuluculuğa tabi ise bu süre içinde önce zorunlu olarak arabuluculuğa başvurulmalıdır. 6235 Sayılı Kanun'un 18/A-15 bendine göre "Arabuluculuk sürecinde karşılık dava açma süresi durur". Öte yandan Hukuk Uyuşmazlıkları Kanunu madde 18/A(15) gereğince arabuluculuk bürosuna başvurulmasından son tutanağın düzenlendiği tarihe kadar geçen sürede zamanaşımı durur ve hak düşürücü süre işlemez.
  • Uygulamanın yürürlüğe girmesiyle birlikte yayınladığımız yazımızda değinmiş olduğumuz "Ticari Dava açısından Arabuluculuk Kapsamına "Girmeyen" Konular" ile ilgili olarak ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleri; TTK m. 4. uyarınca mutlak ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleri, m 5/A hükmünde sadece davalardan söz edilmiş olduğundan dava şartı arabuluculuk kapsamına girmeyeceğini belirtmiştik. Detaylıca belirtmek gerekirse i) doğrudan doğruya iflas, ii) konkordato mühleti verilmesi ve komiserin atanması, iii) konkordatonun tasdiki gibi çekişmesiz yargı işleri sayılabilir, iv) İhtiyati Tedbir İhtiyati Haciz ve İcra Takipleri; v)TTK m.5/A'da dava denildiği için İcra takibi, İhtiyati haciz ve ihtiyati tedbir talepleri, dava şartı arabuluculuk kapsamına girmez. Ancak, ticari dava niteliğinde bir dava açılacaksa; İhtiyati tedbirden sonra HMK m.397 uyarınca iki hafta içinde, İhtiyati hacizden sonra İc.İf.K.264/I uyarınca yedi gün içinde arabuluculuğa başvurulmalıdır. Her iki halde de süresinde arabuluculuğa başvurulduğunda dava açma süreleri işlemez.
  • Kira ilişkisinden kaynaklanan davalar tacirler arasında ve konusu para olan davalarsa dava şartı arabuluculuk kapsamındadır.
  • Sigorta Davaları açısından daha detaylandırırsak, tüketici sözleşmesinden kaynaklanmayan sigorta uyuşmazlıkları TTK m.4(1) hükmü gereği mutlak ticari dava sayılır. Bunlar ile tüketici hakem heyeti sınırının üzerindeki (8.480.-TL üzerindeki) tüketici mahkemesinde görülmesi gereken sigorta davaları dava şartı arabuluculuğa tabidir. Sigortacılık Kanunun 30.maddesine göre ihtiyari sigorta tahkimine başvurmak için sigortacıya başvurmak zorunludur. Sigorta uyuşmazlığında diğer yargı yollarına başvurma için böyle bir zorunluluk olmadığı için, dava şartı arabuluculuk için bu başvurunun yapılıp yapılmadığının önemi yoktur. KTK 97 ye göre KTK ZMMS ye başvuru zorunlu olduğundan hem sigortacıya başvurup hem de aynı anda Arabulucuya başvuru mümkün olacaktır. HUAK 18/A(15) Arabuluculuk bürosuna başvurulmasından son tutanağın düzenlendiği tarihe kadar geçen sürede zamanaşımı durur ve hak düşürücü süre işlemez.

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.