ÖZET

19 Aralık 2018 tarihli ve 30630 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 476 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile birlikte internet ortamında verilen reklam hizmetlerine ilişkin ödemeler üzerinden vergi kesintisi yapılması kararlaştırılmıştır. Mezkûr Karar'da yer alan hükümlere ilişkin olarak kimlerden ve hangi oranlarda vergi kesintisi yapılması gerektiğine dair değerlendirmeler bu makalenin konusu oluşturmaktadır.

Anahtar Kelimeler: 476 Sayılı Cumhurbaşkanı Kararı, Vergi Kesintisi, İnternet, Reklam, Reklam Hizmetleri.

GİRİŞ

Günümüz ekonomisinde vergi kayıp ve kaçakçılığını önlemek adına 2018 yılı sonu itibarıyla birçok düzenleme getirilmiştir.

İçerisinde bulunduğumuz teknoloji çağı ile birlikte ekonominin ve "gelecek ekonomisi"nin önemli bir kısmını teşkil edecek olan internet ortamının vergilendirilmesi hususu gerçekleştirilen son düzenlemeler ışığında büyük önem kazanmıştır.

Kullanım alanı olarak oldukça yaygın olan internet ortamında meydana gelen vergiyi doğuran olayların da tabi olacakları vergi kapsamlarının belirlenmesi gerekmektedir. Bu bağlamda, gün geçtikçe internet ortamında sağlanan hizmetlerin vergilendirilmesine ilişkin düzenlemeler de artmaktadır. Böylece kayıt dışı ekonominin kayıt altına alınması amaçlanmaktadır.

Ekonomik bireylerin rekabetçi ortamda tutunabilmek adına önem verdikleri ve gittikçe ivme kazanan reklam hizmetlerinin vergilendirilmesi boyutu genişletilerek internet ortamında sunulması hususunda vergi kesintisi yapılması 476 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile kararlaştırılmıştır.

17 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği (Seri No: 1)'nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ ile internet ortamında verilen reklam hizmetleri üzerinden yapılacak vergi kesintisi kapsamına alınacak ödemeler belirlenmiş olmakla birlikte bu hizmeti verenlere veya söz konusu hizmetin sağlanmasına aracılık edenlere yapılan ödemelerden, ödeme yapılan kişilerin mükellef olup olmaması hususu göz önünde bulundurulmadan vergi kesintisi yapılması gerektiği kesinti oranlarıyla birlikte 01.01.2019 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere düzenlenmiştir.

Bu Tebliğ ile birlikte, internet üzerinde gerçekleştirilecek olan reklam hizmetleri başta olmak üzere, internet ortamında gerçekleşen ekonomiyi etkin bir şekilde kayıt altına almak için vergisel boyutta düzenlemelerin artırılacağı anlaşılmaktadır.

I. İnternet Ortamında Verilen Reklam Hizmetleri Kapsamında Gelir/Kurumlar Vergisi Kesintisi Kapsamına Girecek Olanlar

Bilindiği üzere 19 Aralık 2018 tarihli ve 30630 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 476 Sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile 1.1.2019 tarihinden itibaren, Gelir Vergisi Kanunu'nun 94. maddesi ve Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 15. Maddesinin birinci fıkralarında sayılan kişi ve kurumlara internet ortamında verilen reklam hizmetleri vergi kesintisi kapsamına alınmıştır.

Karar'a göre internet ortamında reklam hizmeti verenlere veya internet ortamında reklam hizmeti verilmesine aracılık edenlere bu hizmetlere ilişkin olarak yapılacak ödemelerden, kendisine ödeme yapılan kişilerin mükellef olup olmamasına bakılmaksızın vergi kesintisi yapılacaktır.

Dolayısıyla, internet ortamında verilen reklam hizmetlerine ilişkin olarak, bu hizmeti verenlere veya internet ortamında reklam hizmeti verilmesine aracılık edenlere; vergi kesintisi yapma yükümlülüğü getirilmiştir.

Karar'a istinaden yapılacak vergi kesintisinin 1.1.2019 tarihinden itibaren yapılan ödemeler için geçerli olacağı, 15 Şubat 2019 tarihli ve 30687 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan "17 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği (Seri No: 1)'nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ"de düzenlenmiştir.

II. İnternet Ortamında Verilen Reklam Hizmetleri Kapsamında Yapılması Gereken Gelir/Kurumlar Vergisi Kesinti Oranları

Mezkur Karar'a göre internet ortamında verilen reklam hizmetlerine ilişkin olarak, bu hizmeti verenlere veya internet ortamında reklam hizmeti verilmesine aracılık edenlere;

  • Vergi mükellefi olup olmamalarına bakılmaksızın gerçek kişilere yapılacak ödemelerden % 15,
  • Dar mükellef kurumlara yapılacak ödemelerden % 15,
  • Türkiye'de kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunan kurumlara yapılacak ödemelerden %0 oranında vergi kesintisi yükümlülüğü getirilmiştir.

III. Karar'ın Dar Mükellef Kurum ve Reklam Hizmetinin Verilmesine Aracılık Eden Kurumlar Açısından Değerlendirilmesi

İnternet kullanımı ile birlikte küreselleşen ve sınırları olmayan bir dünya ekonomisinde rekabet gücünü artırmak, yüksek satış marjına ulaşabilmek adına reklam hizmetlerinden yararlanmak işletmelerin önemli stratejik planlarından biri hâline gelmektedir.

İnternet ortamında verilen reklam hizmetinin yurt dışı mukimi kurumdan elde edilmesi durumunda yayımlanmış olan yeni Karar ışığında hizmeti alan Türk mukimi şirketin yapmış olduğu ödemenin brüt tutarı üzerinden %15 oranında stopaj hesaplaması gerekmektedir.

İnternet ortamında reklam hizmeti satın alan kurumun reklam hizmetini Türkiye'de kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunan kurumdan satın alması halinde reklam hizmetini sunan Türkiye'de kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunan kuruma yapılacak olan ödemeler üzerinden vergi oranı %0 olarak belirlendiğinden vergi kesintisi yapılmasına gerek bulunmamaktadır.

Yine reklam hizmetini alan kurumun reklam hizmetini esasen dar mükellef bir kurumdan alması ancak reklam hizmetine ilişkin faturanın Türkiye'de kurumlar vergisi mükellefi olan bir kurum tarafından düzenlenmesi halinde de reklam hizmetini alan kurumun yapacağı ödemeler üzerinden vergi kesintisi yapılmasına gerek bulunmayacaktır. Bu durumda reklam hizmetini satın alan firmaya fatura düzenleyen Türk mukimi firmanın esasen reklam hizmetini sunan yabancı kuruma yapacağı ödeme üzerinden ise %15 oranında vergi kesintisi yapılması gerekecektir. Bahsedilen senaryoda reklam hizmetini alan kuruma fatura düzenleyen şirket reklam hizmetine aracılık eden kurum statüsünde bulunmaktadır. Uygulamada reklam hizmetine aracılık eden birçok firmanın yurtdışı firmalara yapmış olduğu reklam ödemeleri nedeniyle katlanmış olduğu vergi yükünü esasen reklam hizmetini alan firmalara yansıttıkları görülmektedir. Reklam hizmetini esasen alan firmalara reklam hizmetine aracılık eden firmaların vergi yükünün yansıtılması bu firmaların özel hukuk ilişkine bağlı olarak mümkün olabilecek olup, söz konusu ödemelerin yansıtılmasına ilişkin olarak fatura üzerinde stopaj hesaplanmasının yanlış bir uygulama olacağını değerlendirmekteyim.

İhdas edilen son Karar'ın Türkiye'de mukim firmaların internet ortamında alacakları reklam hizmetlerini Türkiye'de kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunan kurumlardan almalarına ve Türkiye'de reklam hizmeti sunan dar mükellef kurumların Türkiye'den elde ettikleri kazançlarının vergilendirilmesi amacına dayandığını değerlendirmekteyim. Bu düzenlemenin gelişen teknoloji ile birlikte internet üzerinden reklam hizmeti sunan dar mükellef kurumlarla rekabet etme gücü bulunmayan Türk reklam firmaları açısından avantajlı bir durum yarattığı düşünülse dahi, pazar büyüklükleri, geliştirdikleri teknoloji, reklam hizmetinde yarattıkları katma değer ve portföyleri dikkate alındığında Türk reklam firmalarının dar mükellef statüsündeki reklam firmaları ile rekabet edebilmeleri için teknoloji alanında yapılacak düzenlemeler daha efektif olacaktır.

Yapılan düzenleme ile dar mükellef kurumlara yapılacak olan reklam hizmeti ödemeleri üzerinden yapılacak olan vergi kesintilerinin hukuki olup olmadığı noktasında ciddi tartışmaların ortaya çıkacağı kanaatindeyim. İnternet ortamında verilen reklam hizmetleri üzerinden elde edilen gelirin ticari kazanç kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir. Ticari kazanç kapsamına giren ödemelerde Türkiye'nin vergileme hakkının doğabilmesi için kazancın Türkiye'deki bir işyeri veya daimi temsilci aracılığıyla verilmesi gerekmektedir. Çok uluslu yabancı şirketlerden internet ortamında alınan reklam hizmetlerinde Türkiye'de bir işyeri veya daimi temsilci söz konusu olmadığından Türkiye'nin vergileme hakkı doğmadığı sonucu ortaya çıkmaktadır. Bu noktada yapılan düzenlemenin Türkiye'nin imzaladığı birçok çifte vergilemeyi önleme anlaşmasına ters düştüğü düşüncesindeyim.

SONUÇ

Yukarıda belirtildiği üzere 476 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile birlikte internet ortamında verilen reklam hizmetlerine ilişkin ödemeler üzerinden vergi kesintisi yapılması kararlaştırılmıştır. Günümüz dünyasında hızla gelişen internet ortamında sunulan hizmetlerin vergilendirilmesi ile ilgili gelecek dönemlerde yeni düzenlemeler yapılacağı açıktır. Ancak burada yapılacak olan düzenlemelerde düzenlemenin mevcut uygulamalarla paralelliği ve mevcut düzenlemelere aykırılık teşkil etmemesi gerekmektedir.

476 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile hüküm altına alınan dar mükellef kurumlardan alınan reklam hizmetleri üzerinden %15 oranında stopaj yapılması yönündeki düzenlemeden olumsuz etkilenen yine reklam hizmeti alan Türk firmaları olmaktadır. Çok uluslu birçok şirket tarafından sunulan reklam hizmetlerine ilişkin yapılan ödemeler brütleştirilmek suretiyle vergilendirildiği için yapılan düzenleme ile getirilen vergi Türk firmaları tarafından ödenmektedir. Ancak vergilemenin temel mantığında dar mükellef kurumun elde ettiği gelir üzerinden vergileme yapılmaktadır.

Yukarıda ifade ettiğimiz üzere yapılan düzenlemenin birçok çifte vergilemeyi önleme anlaşması hükümlerine ters düştüğü ve reklam gelirinde Türkiye'nin vergileme hakkının doğabilmesi için reklam hizmetinin Türkiye'de bir işyeri aracılığıyla elde edilmesi gerektiği ileri sürülerek çok uluslu şirketler tarafından yargı yoluna başvurulması ve olumlu sonuç alınması gündeme gelebilecektir. Böyle bir senaryonun gerçekleşmesi halinde ise çok uluslu reklam hizmeti sunan şirketlerin Türkiye'den elde ettikleri kazançlarının vergilenmesi planlanırken, düzenleme ile söz konusu şirketlerin gelirlerinde bir azalma olmadığı gibi Türk firmalar tarafından katlanılan stopaj yüklerinin çok uluslu reklam hizmeti sunan şirketlere iade edilmesi söz konusu olabilecektir.

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.