ÖZET

Transfer fiyatlandırması mevzuatı kapsamında çok uluslu şirketler tarafından uygulanan politikaların gümrük kıymetine olan etkileri uluslararası vergilendirme disiplininin yakın dönemde en ilgi çeken konularından biri olmuştur. Özellikle vergi ve gümrük idarelerinin vergilendirme bağlamında amaçlarının farklı olması, örgütlenme şekli bakımından pek çok ülkede farklı otoritelere bağlı olarak görev yapmaları ile uyguladıkları regülasyonların farklı olması uluslararası ölçekte faaliyet gösteren işletmeler açısından uygulanan transfer fiyatlandırması politikalarının olası gümrük etkilerinin net bir biçimde öngörülememesine sebep olmaktadır. Bu kapsamda transfer fiyatlandırması uygulamasında mevcut olan peşin fiyatlandırma anlaşmaları ve bu tarzdaki anlaşmaların gümrük kıymetinin tayin ve tespiti yönünden uygulanabilirliği ile konuya ilişkin Kore'deki uygulama örneğinin incelenmesi oldukça önemlidir.

Anahtar Kelimeler: Gümrük Kıymeti, Transfer Fiyatlandırması, Peşin Fiyatlandırma Anlaşmaları.

GİRİŞ

Transfer fiyatlandırması, en genel tanımıyla ilişkili şirketlerin birbirleri arasındaki mal ve hizmet satışları ile diğer ticari işlemlerinde uyguladıkları fiyat olarak tanımlanmaktadır. Transfer fiyatlandırmasıyla, vergi sonrası küresel kârı artırmak, dış ticaret üzerinden alınan vergileri azaltmak, ihracatta fazla vergi iadesi almak, vergi tevkifat matrahını gizlemek veya azaltmak, genel merkez giderlerini vergi yükünü azaltacak şekilde dağıtmak, dış ticaret ve kâr transferi sınırlandırmalarını aşarak dolaylı yoldan vergi yükünü azaltmak gibi vergisel sonuçlara ulaşılması amaçlanmaktadır.1 Günümüzde uluslararası ticaret işlemlerinin yaklaşık % 60'ının birden fazla ülke veya coğrafyada faaliyet gösteren çok uluslu şirketler tarafından gerçekleştirildiğini dikkate aldığımızda, bu şirketler bakımından grubun dünya genelinde ödemekte olduğu toplam vergi yükünün her bir ülkede uygulanan ve farklılık arz eden vergi ve gümrük mevzuatı hükümleri ihlal edilmeksizin minimize edilmesi oldukça önemli hale gelmiştir.

Bu makalemizde transfer fiyatlandırması uygulamasındaki önemli müesseselerinden biri olan Peşin Fiyatlandırma Anlaşmalarının niteliği ve amacı, bu kapsamda benzeri bir uygulamanın gümrük kıymeti beyanında uygulanabilirliği ile konuya ilişkin Kore örneği ele alınacaktır.

1. PEŞİN FİYATLANDIRMA ANLAŞMALARI

Transfer Fiyatlandırması konusunu ele alan temel düzenleme 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 13'üncü maddesi olup, söz konusu maddenin beşinci fıkrası, ilişkili kişilerle yapılan mal veya hizmet alım ya da satımında uygulanacak fiyat veya bedelin tespitine ilişkin yöntemlerin, mükellefin talebi üzerine Maliye Bakanlığı ile anlaşılarak belirlenebileceği ve bu şekilde belirlenen yöntemin, üç yılı aşmamak üzere anlaşmada tespit edilen süre ve şartlar dahilinde kesinlik taşıyacağını ifade etmek suretiyle peşin fiyatlandırma anlaşmalarını belirtmektedir.

Peşin fiyatlandırma anlaşmaları, ilişkili kişilerle yapılan işlemlerde uygulanacak fiyat veya bedelin tespit edilmesinde belli bir süre için kullanılacak yöntemin mükellef ile idare tarafından anlaşılarak belirlenmesi esasına dayanmaktadır.

Transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımı hükümleri çerçevesinde ilişkili kişi sayılanlar aşağıda tanımlanmıştır. Buna göre;

  • Kurumların kendi ortakları,
  • Kurumların veya ortaklarının ilgili bulunduğu gerçek kişi veya kurum ile idaresi,
  • Denetimi veya sermayesi bakımından doğrudan veya dolaylı olarak bağlı bulunduğu ya da nüfuzu altında bulundurduğu gerçek kişi veya kurumları ifade eder.
  • Ortakların eşleri, ortakların veya eşlerinin üstsoy ve altsoyu ile üçüncü derece dahil yansoy hısımları ve kayın hısımları da ilişkili kişi sayılır.

Dolayısıyla, uygulayacağı yöntem konusunda tereddütü bulunan mükellefin gerekli bilgi ve belgelerle birlikte idareye başvurarak belli bir dönem için yöntem tespiti talebinde bulunabilmesi mümkündür. Peşin fiyatlandırma anlaşmasının kapsamına kurumlar vergisi mükellefleri girmektedir. Bu çerçevede, 01/01/2008 tarihinden itibaren Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı'na kayıtlı mükelleflerin, 01/01/2009 tarihinden itibaren ise tüm kurumlar vergisi mükelleflerinin ilişkili kişilerle yaptıkları yurt dışı işlemlerine ilişkin olarak belirlenecek yöntem konusunda vergi idaresine başvurmaları mümkün bulunmaktadır.2

Peşin fiyatlandırma anlaşmasına ilişkin başvuruda bulunan mükellef, iki taraflı veya çok taraflı peşin fiyatlandırma anlaşması talep edebilir. İdarenin, iki taraflı ya da çok taraflı peşin fiyatlandırma anlaşmasına ilişkin talebi değerlendirmesi sonucu birden fazla ülkeyi ilgilendirdiğini tespit etmesi durumunda, ilgili ülke veya ülkelerle anlaşma/anlaşmalar bulunması şartıyla bu anlaşmalar çerçevesinde değerlendirme yapması mümkün bulunmaktadır.3

İdare yapılan analiz sonucunda, mükellefin başvurusunu aynen kabul edebilir veya gerekli değişikliklerin yapılması koşuluyla kabul edebilir ya da reddedebilir. İdarenin başvuruyu kabul etmesi halinde mükellef ile idare arasında peşin fiyatlandırma anlaşması imzalanır. Peşin fiyatlandırma anlaşmasına ilişkin sürecin her aşamasında, mükellef ile karşılıklı bilgi ve görüş alışverişinde bulunulur. Ayrıca, yapılan her anlaşma yalnızca ilgili mükellefe özgüdür ve bu mükellefi ilgilendirmektedir. Dolayısıyla, yapılan anlaşmaların başka mükellefler tarafından emsal olarak kullanılması veya yapılan işlemlere ilişkin bir kanıt olarak sunulması mümkün değildir.

Vergi idaresi ile mükellef arasında peşin fiyatlandırma anlaşmasının yapılmış olması, anlaşma konusuyla ilgili olarak mükellef ya da mükelleflerin incelenmeyeceği anlamına gelmemektedir. Anlaşma kapsamındaki işlemlere ilişkin belirlenen yöntemin uygulanması inceleme konusu yapılabilmektedir. Anlaşmada belirlenen yöntem eleştiri konusu yapılamayacak olup bu yöntemin uygulanmasının doğru olup olmadığı, yöntem uygulanırken anlaşma koşullarına uyulup uyulmadığı inceleme konusu yapılabilmektedir. Vergi idaresi, mükellefin söz konusu koşullara uyum gösterip göstermediğini ve/veya bu koşulların geçerliliğini sürdürüp sürdürmediğini, anlaşmada belirlenen süre boyunca mükellefin sunacağı yıllık rapor üzerinden takip etmektedir.4

Peşin fiyatlandırma anlaşmalarının en büyük avantajı, mükellefler açısından belli bir süre için uygulanacak yöntemin kesinlik taşıması ve herhangi bir eleştiri, ceza riski olmadan plan yapabilme ve mali açıdan önünü görebilme olanağı vermesidir. İdare açısından en büyük avantaj ise konunun başlangıçta belli bir anlaşma ile belirlenmesi ve eleştiri sürecinden başlayarak yargı sürecine kadar taşınabilecek bir işlemin getirdiği zaman ve iş yükünden tasarruf sağlanmasıdır.5

Peşin fiyatlandırma anlaşmasının, Uluslararası Şirketler ve Vergi İdareleri İçin Transfer Fiyatlandırması Rehberi'nde belirtilen avantajları aşağıdaki gibidir:6

  1. Peşin fiyatlandırma anlaşması, uluslararası işlemlerde vergisel yükümlülüklerin tahmin edilebilirliğini artırarak, mükellef için belirsizliklerin giderilmesini sağlamaktadır.
  2. Peşin fiyatlandırma anlaşmaları, vergi idareleri ve mükellefler arasında herhangi bir çatışma ortamı oluşturmadan işbirliği ve danışma olanakları sağlamaktadır.
  3. Peşin fiyatlandırma anlaşmaları, hem mükellef hem de vergi idareleri açısından transfer fiyatlandırmasına ilişkin sorunlu konularda olayı mahkeme aşamasına gitmeden çözmekte ve her iki tarafa da gerek maliyet, gerekse zaman tasarrufu sağlamaktadır.
  4. İlgili bütün ülkelerin katılması koşuluyla, iki taraflı ya da çok taraflı peşin fiyatlandırma anlaşmaları, ekonomik ve hukuki olarak çifte vergilendirme olasılığını gidermekte ya da azaltmaktadır.

Sonuç olarak peşin fiyatlandırma anlaşması mükellef ile vergi idaresi arasında belli bir dönem için hem transfer fiyatlandırması yöntemi konusunda hem de anlaşma kapsamındaki ilişkili kişiler ve işlemler, anlaşmanın süresi, transfer fiyatı (kâr marjı, faiz oranı, bedel vb.) ve kritik varsayımlar gibi bir takım koşullar üzerinde mutabakata varılmasını ifade eden bir müessesedir.

2. GÜMRÜK MEVZUATINA GÖRE GÜMRÜK KIYMETİ

Eşyanın gümrük kıymeti, gümrük tarifesinin ve eşya ticaretine ilişkin belirli konularda getirilen tarife dışı düzenlemelerin uygulanması amacıyla, 4458 sayılı Gümrük Kanunu ile Gümrük Yönetmeliği'nde yer alan hükümler çerçevesinde belirlenen kıymet olup, ana çerçevesi Gümrük Tarifeleri ve Ticareti Genel Anlaşması'nın VII. maddesinin uygulanmasına ilişkin uluslararası sözleşme ile belirlenmiştir.7

Eşyanın gümrük kıymeti, gümrük uygulamaları açısından oldukça önemli bir kavramdır. Zira günümüzde ülkelerde genel olarak uygulanan gümrük vergilendirme sistemleri, advolorem esasına (kıymet esasına) dayalı beyan usulü ile vergilendirme şeklindedir. Dolayısıyla dış ticaret işlemlerinde gümrük vergilerinin eşyanın kıymeti üzerinden hesaplandığını dikkate aldığımızda, eşyanın gümrük kıymetinin doğru hesaplanıp gümrük idaresine beyan edilmesinin ne denli önemli olduğu ortaya çıkmaktadır.

4458 sayılı Gümrük Kanunu'nda gümrük kıymetinin belirlenmesine ilişkin hükümler 23 ila 31'inci maddeler arasında düzenlenmiştir. Gümrük Kanunu'nda gümrük kıymetinin belirlenmesine yönelik düzenlenen hükümler yukarıda belirtilen "Uluslararası Kıymet Sözleşmesi"ndeki hükümler ile uyumluluk arz etmektedir. Bu kapsamda 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nda gümrük kıymetinin belirlenmesinde kullanılan yöntemler aşağıda belirtildiği gibidir:

  1. Satış Bedeli Yöntemi
  2. Aynı Eşyanın Satış Bedeli Yöntemi
  3. Benzer Eşyanın Satış Bedeli Yöntemi
  4. İndirgeme Yöntemi
  5. Hesaplanmış Kıymet Yöntemi
  6. Son Yöntem

4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 25'inci maddesi uyarınca satış bedeli yöntemine göre belirlenemeyen gümrük kıymeti sırasıyla yukarıda sayılan diğer yöntemlere göre belirlenebilmekte ve sayılan yöntemler dışında uluslararası anlaşmalardaki hususlar gereği herhangi bir yöntem uygulanamamaktadır.

Gümrük kıymetinin doğru belirlenmesinin gerek yükümlüler gerekse gümrük idareleri açısından önemi, ithal eşyasından ad volarem esasına göre tahsil edilecek gümrük vergilerinin belirlenmesine dayanak oluşturmasından ileri gelmektedir.

3. KORE'DE UYGULANAN "PEŞİN GÜMRÜK KIYMETİ BELİRLEME ANLAŞMASI (ACVA)"

Kore Gümrük İdaresi, transfer fiyatlandırmasına ilişkin işlemler kapsamında uygulama alanı bulan "Peşin Fiyatlandırma Anlaşması" benzeri bir müesseseyi gümrük kıymetinin belirlenmesi alanına da taşımış ve 2008 yılında "Peşin Gümrük Kıymeti Belirleme Anlaşmasını" (The Advance Customs Valuation Arrangement-ACVA) uygulamaya koymuştur. Her ne kadar uygulamanın ilk dönemlerinde yükümlüler tarafında anlaşmanın uygulanmasına yönelik yoğun bir talep olmasa da 2015 yılından bu yana dış ticaret işlemleri yapan global ölçekteki firmaların Kore'deki ilişkili firmalarının, bu anlaşma ile gümrük kıymetinin tayin ve tespit edilmesi konusunda giderek daha istekli ve talepkâr bir görüntü çizdiği anlaşılmaktadır.8

Kore tarafından uygulanan "Peşin Gümrük Kıymeti Belirleme Anlaşması", uluslarası ölçekte faaliyet gösteren global firmalar ile bunların Kore'deki bağlı veya ilişkili şirketleri arasında gerçekleşen eşya ticaretinde gümrük kıymetinin tayin ve tespitinde, yükümlünün eşyanın gümrük kıymetinin ne olması, kıymete eklenecek ve eklenmeyecek giderler ve eşyanın satış bedeli yönteminin uygulanmasının olası sakıncaları gibi konularda tereddüt veya sorularının olması halinde yine yükümlünün talebi üzerine uygulanan bir müessesedir.

Yükümlü ile gümrük idaresi arasında imzalanan "Peşin Gümrük Kıymeti Belirleme Anlaşması"nın en önemli sonucu, Kore Gümrük İdaresi tarafından yükümlü nezdinde yapılacak gümrük kıymeti konusundaki inceleme ve sonradan kontrol faaliyetlerini anlaşmanın yürürlükte kaldığı süre boyunca ertelemesidir. Bunun karşılığında anlaşmanın diğer tarafı olan yükümlü de ilişkili şirketleri arasında yapılan eşya ticaretinde uyguladığı transfer fiyatlarının "Anlaşma"da yer alan ilkelere uygun olarak belirlendiğini periyodik olarak gümrük idaresine raporlamak zorundadır. Bu çerçevede, Kore Gümrük İdaresinin çok uluslu şirketlerin ülkesinde faaliyet gösteren ilişkili firmalar ile ticaretinde gümrük kıymetinin belirlenmesi noktasında uyguladığı bu yöntemin, vergi idaresi tarafından transfer fiyatlandırması konusunda uygulanmakta olan "Peşin Fiyatlandırma Anlaşması" (Advance Pricing Agreement-APA) ile benzerlik arz ettiğini ifade etmek mümkündür.9

"Peşin Gümrük Kıymeti Belirleme Anlaşması"nın uygulanma esası, Kore Gümrük İdaresi ile yükümlü arasında anlaşmanın imzalanma süreci tamamlandığında ilgili gümrük idaresinin yükümlü tarafından beyan edilen gümrük kıymetini, kıymetin anlaşmada belirtilen esaslar uyarınca belirlenmiş olması şartıyla kabul etme konusunda yasal bir yükümlülüğünün bulunması ilkesine dayanmaktadır. Bu sayede Kore Gümrük İdaresi gümrük kıymetinin Anlaşma hükümleri dikkate alınmak suretiyle beyan edilmesi noktasında proaktif rol üstlenerek firmalara yardımcı olup belirlenmiş miktardaki gümrük vergilerini garanti altına alırken, işletmelerde ithalat ve ihracat işlemlerini gümrük kıymeti açısından herhangi bir uyuşmazlık sorunu yaşamadan gümrük beyanlarının sonuçlarını öngörebilir biçimde yürütmektedirler.

Kore Gümrük İdaresi'nin uygulamaya koyduğu "Peşin Gümrük Kıymeti Belirleme Anlaşması"nın yükümlüler nezdinde sağladığı diğer özel avantajlar arasında ise gümrük idaresi ile bu kapsamda bir anlaşma imza eden yükümlülerin üç yıl süreyle gümrük kıymeti alanında gümrük incelenmesinden muaf tutulması, yükümlünün ACVA Anlaşması gereği yapılan gümrük kıymeti beyanının şartlı bir kıymet beyanı olması sebebiyle gümrük kıymeti ile ilgili düzenlenecek cezai müeyyidelerden muaf tutulması, gümrük idaresinin ithal edilen eşyanın beyan edilen gümrük kıymeti konusunda güvenilir bilgi kaynaklarına sahip olması ve ticari faaliyetlerdeki istikrarın sağlanması bakımından firmaların toplumsal güvenilirliğinin temin edilmesi gibi unsurlar sayılabilecektir.10

Kore Gümrük İdaresi tarafından uygulamaya konulan "Peşin Gümrük Kıymeti Belirleme Anlaşması"nın uygulandığı sırada ortaya çıkan çözülmesi gereken konuların belki de en önemlisi ithal edilen eşyanın gümrük kıymetinde düzeltme yapılması gereken durumlar ve bu durumlara paralel olarak eksik ödenen gümrük vergilerinin ödenmesi veya fazla ödenmiş olan gümrük vergilerinin geri verilmesine ilişkin süreçlerin nasıl yapılacağı olmuştur.

Kore Hükümeti tarafından bu bağlamdaki sorunların çözüme kavuşturulması amacıyla 2011 yılında Gümrük Kanunu ve Uluslararası Vergi Düzeltmeleri Kanunu'nda bazı değişiklikler yapılmıştır. Gerek vergi gerek ise gümrük mevzuatında yapılan bu değişikliklerle yükümlülere/ mükelleflere ithal edilen eşyanın gümrük kıymetinin artması veya azalması sonucunda vergi ya da gümrük idaresi tarafından ayrıca tahakkuk ettirilen/ettirilecek kurumlar vergisi ve gümrük vergilerini, diğer vergilendirme otoritesine (vergi idaresi veya gümrük idaresi) dokümante ederek başvurmak suretiyle iadesini talep edebilme imkanı getirilmiştir.

Örneğin, gümrük idaresinin yükümlü nezdinde eşyanın gümrük kıymetindeki bir artışa bağlı olarak ilave gümrük vergileri uygulaması durumunda, yükümlü vergi idaresine beyan etmiş olduğu kurumlar vergisi matrahında düzeltme yapılması için başvurabilmektedir. Aynı şekilde vergi idaresinin ilişkili şirketler arasındaki eşya ticaretinde uygulanan kıymetin beyan edilenden daha düşük olması sonucuna bağlı olarak firma için ek kurumlar vergisi tahakkuk ettirmesi durumunda, yükümlü daha önce yüksek gümrük kıymeti beyan ettiği için fazladan ödemiş olduğu gümrük vergilerinin iadesini gümrük idaresinden talep edebilmektedir. Vergi veya gümrük idarelerinden herhangi birinin düzeltme veya iade talebini kabul etmemesi halinde yükümlü, daha yüksek bir idari otorite olan Maliye ve Strateji Bakanlığı'na başvurmak suretiyle vergi ve gümrük idaresinin konu ile ilgili görüşleri de dikkate alınarak emsallere uygun fiyatın tespit edilmesini isteyebilmektedir. Sonuç olarak, vergi ve gümrük idarelerinin farklı görüşleri sebebiyle sorun yaşayan yükümlüler, ithal eşyasının kıymetinde yapılacak düzeltme sebebiyle vergi ve gümrük idareleri arasındaki görüş ayrılığının Maliye ve Strateji Bakanlığı tarafından çözüme kavuşturulmasını talep edebilmekte ve adı geçen Bakanlık tarafından konunun idari açıdan nihai çözüme ulaştırılması sağlanmaktadır.

SONUÇ

Transfer fiyatlandırması ve bu konudaki güncel gelişmeler son yıllarda uluslararası vergilendirme literatüründe en çok ele alınan konuların başında gelmektedir. Transfer fiyatlandırması kavramını en yalın haliyle ilişkili şirketler arasındaki mal ve hizmet ticaretinde uygulanan fiyat olarak tanımlarsak, çok uluslu şirketlerin diğer coğrafyalardaki bağlı şirketleri arasında gerçekleşen eşya ticareti söz konusu olduğunda konunun gümrük uygulamalarını da ilgilendirdiğinin kabulü gerekmektedir. Ancak ilişkili şirketler arasındaki hizmet ticareti ve bu ticarette uygulanan fiyatlar gümrük idaresinin kapsam ve ilgi alanına girmeyecektir, zira gümrük uygulamaları ve mevzuatı ticari aktörler arasındaki hizmet ticaretini değil eşya ticaretinde uygulanacak regülasyonları düzenlemektedir.

Her ne kadar gümrük mevzuatımızda transfer fiyatlandırmasına ilişkin herhangi bir kavram yer almasa da ilişkili şirketler arasında eşya ticaretinin gündeme geldiği her durumda konunun gümrük idaresini ve gümrük mevzuatını ilgilendiren yönü bulunmaktadır. Çünkü gümrük idareleri ithalat işlemlerinde gümrük vergilerini yükümlüler tarafından beyan edilen transfer fiyatları/gümrük kıymetleri üzerinden tahakkuk ve tahsil etmektedir.

İlişkili şirketler arasındaki eşya ticaretinde uygulanacak fiyat politikası ve bu politikalara ilişkin uygulamalar hakkında vergi idaresi ile gümrük idaresi arasında ortaya çıkabilecek görüş ayrılıklarının sebeplerinin ve her iki idari otoritenin amaçları arasında farklılık bulunmasının, pek çok ülkede her iki kamu otoritesinin farklı Bakanlıklar altında örgütlenmiş olması ve her iki kamu otoritesinin uygulamak zorunda olduğu regülasyonların birbirinden farklı olması olarak ifade edilmesi mümkündür. Gümrük idareleri ithal edilecek eşyanın gümrük kıymetinin olabildiğinde yüksek olmasını ve bu sayede tahsil edeceği gümrük vergileri tutarının olabildiğince yüksek olmasını arzularken, vergi idaresi ithal edilecek eşyanın gümrük kıymetinin ve dolayısıyla ithalatçı firmanın maliyetinin olabildiğince düşük olmasını ve bu suretle vergilendirilebilecek kurum kârının yüksek olmasını öncelemektedir.

Transfer fiyatlandırması kapsamında gerçekleştirilen işlemlerin gümrük mevzuatı ve uygulamaları ile ilişkilendirilmesi, transfer fiyatlandırması ile gümrük kıymeti arasındaki ilişkinin ortaya konulması ve bu suretle vergi ve gümrük idarelerinin konu ile ilgili ortak çalışmasının teşvik edilmesi amacıyla Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) ile Dünya Gümrük Örgütü (WCO) tarafından 2006 ve 2007 yıllarında vergi ve gümrük uzmanları ile özel sektör temsilcilerinin katıldığı iki önemli konferans düzenlenmiştir. Her iki konferansta transfer fiyatlandırması düzeltmelerinin vergi ve gümrük alanındaki implikasyonları, transfer fiyatlandırması uygulamaları için yükümlülerin hazırladığı dokümantasyonların gümrük idarelerinin amaçları için ne ölçüde kullanılabileceği, transfer fiyatlandırması kapsamında yükümlüler tarafından yapılan işlemlerin gümrük ve vergi incelemelerine olası etkileri ile nihai olarak vergi mevzuatına göre uygulama alanı bulan "Peşin Fiyatlandırma Anlaşmaları"nın gümrük kıymetinin tespiti alanında uygulanabilirliği ele alınmıştır.11

Her iki konferans sonucunda vergi ve gümrük idareleri arasında konuya ilişkin diyalog ve işbirliğinin arttırılması, vergi ve gümrük idarelerinin konuyla ilgili en iyi uygulama örneklerine ilişkin deneyimlerini birbirleri ile paylaşmaları, her iki kamu otoritesinin amaçları ve uyguladığı kuralların daha iyi anlaşılması, vergi ve gümrük idareleri arasında veri paylaşımının temin edilmesi ve konunun tüm paydaşlarının katıldığı komiteler kurulmak suretiyle transfer fiyatlandırması ve gümrük kıymeti arasındaki ilişkiye dair çalışmaların daha ileri bir safhaya taşınması konusunda mutabık kalınsa da; ilerleyen yıllarda yükümlüler açısından uygulamada fayda sağlayacak çözümler geliştirilmesi ile vergi ve gümrük mevzuatındaki hükümlerin konuya çözüm getirir şekilde revize edilmesi mümkün olmamıştır.

Sonuç olarak, transfer fiyatlandırması ve gümrük kıymetinin belirlenmesi arasındaki ilişki yakın dönemde de uluslararası vergilendirme alanında dikkat ve titizlikle ele alınacak konuların başında gelecektir. Özelikle dış ticaret işlemleri yapan yükümlüler bakımından konunun vergi ve gümrük idareleri tarafından etraflıca ve işbirliği yapılarak ele alınması ve uygulamaya dair pratik çözümler geliştirilmesi, ticari aktörlerin gerçekleştirdiği işlemlerin gerek gümrük gerek ise vergi mevzuatına uygunluğunun temin edilmesi ve ticari istikrarın sağlanması bağlamında oldukça önemli olacaktır. Bu kapsamda ilişkili şirketler arasındaki uluslararası eşya ticaretinde Kore tarafından uygulamaya konulan "Peşin Gümrük Kıymeti Belirleme Anlaşması" ve bu Anlaşma'nın uygulanmasına dair ifade edilen hususların diğer ülkelerin vergi ve gümrük idareleri tarafından incelenmesinin dikkate değer olduğu düşünülmektedir. Yakın gelecekte vergi ve gümrük idareleri tarafından konunun bütüncül bir yaklaşımla ele alınmaması ve yükümlülere fayda sağlayacak gerek yasal düzlemde gerek ise uygulamaya dair çözümlerin geliştirilmesinde gecikilmesi halinde, ticari aktörlerin ilişkili kişiler ile gerçekleştirdikleri eşya ticaretinde uyguladıkları transfer fiyatlarının olası vergi ve gümrük komplikasyonlarından emin olamayacakları ve bu durumun da mevzuata uygunluk (compliance) konusunda çeşitli endişe ve kaygıları beraberinde getireceği değerlendirilmektedir.

Footnotes

1. Öncel, Yenal, (2003), "Transfer Fiyatlandırması, Örtülü Kazanç Dağıtımı ve Vergileme", İÜ İktisat Fakültesi, Maliye Araştırma Merkezi Konferansları, Seri: 41, İstanbul, ss. 1-19

2. Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımı Hakkında Genel Tebliğ (Seri No: 1)

3. Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımı Hakkında Genel Tebliğ (Seri No: 1)

4. Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımı Hakkında Genel Tebliğ (Seri No: 1)

5. KARTALOĞLU Emre, "Peşin Fiyatlandırma Anlaşması Yapmak için Büyük Mükellef Olmak Gerekiyor", http://www.emrekartaloglu.com/vergisorunlari/Pesin%20Fiyatlama%20Anlasmasi%20Yapabilmek%20icin%20Buyuk%20Mukellef%20Olmak%20Gerekiyor.pdf , Erişim Tarihi: 02.07.2019

6. KAPUSUZOĞLU; Tuncay, Vergisel Yönden Transfer Fiyatlandırması, Oluş Yayıncılık, 2003 Sayfa:191.

7. UZUN Fatih, Gümrük Kıymeti ile Transfer Fiyatlandırması İlişkisi, NAZALI Gündem, Yıl:2018, Yıl:2018, Sayı:1, Sayfa: 95-98

8. Jeong Cheol Cho, "Understanding Korea's advance customs valuation arrangement and refund claim regimes" World Customs Journal, Volume 11, Number 1, Page: 69-72

9. Jeong Cheol Cho, "Understanding Korea's advance customs valuation arrangement and refund claim regimes" World Customs Journal, Volume 11, Number 1, Page: 69-72

10. Jeong Cheol Cho, "Understanding Korea's advance customs valuation arrangement and refund claim regimes" World Customs Journal, Volume 11, Number 1, Page: 69-72

11. PİNG Liu and SILBERZTEIN Caroline, "Transfer Pricing, Customs Duties and VAT Rules: Can We Bridge the Gap?", WCR, Sayfa 36-38

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.