ÖZET

Aile şirketleri gerek bölgesel gerekse küresel çapta halihazırda kurulu şirketler arasında önemli bir yere sahiptir. Geçmişten günümüze kurulan şirketlerin ağırlıklı olarak aile şirketi çatısı altında faaliyet göstermeyi tercih ettikleri göz önünde bulundurulursa bölgesel ve küresel ekonomiler için aile şirketlerinin ne denli kritik bir öneme sahip olduğu ilk bakışta anlaşılacaktır.

Bu makalemizde, aile şirketlerinin gelecek nesillere aktarılması ve kurumsallaşmasında "aile anayasasının" rolü ve bu kapsamda aile anayasasının nasıl oluşturulduğu üzerinde durulacaktır.

Anahtar Kelimeler: Aile Şirketleri, Aile Anayasası, Hissedarlar Sözleşmesi, Kurumsallaşma, Kurumsal Yönetim Uygulamaları.

GİRİŞ

Aile şirketleri, günümüzün gelişen ve değişen koşullarında geçmiş ile bugün arasında bağ kuran ortaklık yapılarıdır. İlk bakışta aile şirketlerinin aile fertlerinin ağırlıklı olduğu bir ortaklık yapısını barındırması sebebiyle geleneksele daha yakın olduğu düşünülse de, aile şirketleri artık kurumsallaşma süreçleri kapsamında günümüzün koşullarına uyum sağlamaktadır.

Aile şirketleri için temel olan husus, şirketin aile fertleriyle birlikte ve aile fertleriyle uyumlu olarak gelişim ve değişiminin tesis edilmesi, şirketin sürdürülebilirliğinin sağlanmasıdır.

Aile şirketleri, aile fertlerinin ağırlıklı pay sahibi olduğu bir ortaklık yapısına sahip olduğundan ve genel olarak tek aile ferdinin önderliğinde yıllarca yönetildiğinden "nesilden nesile" devrolurken gerekli kurumsallaşma süreçleri layığı ile tamamlanmadıysa ne yazık ki büyük problemler ile karşılaşmaktadır. Bu bağlamda, yazımız boyunca kurumsallaşmanın önemi ve kurumsallaşma süreci esnasında "aile anayasası" oluşturulmasının gerekliliği üzerinde durulacak ve aile anayasası hazırlama süreçlerine ilişkin edindiğimiz deneyimler çerçevesinde konuya ilişkin genel görüşlerimiz aktarılacaktır.

I. AİLE ŞİRKETLERİNE GENEL BAKIŞ

1. Aile Şirketlerinin Ortaklık Yapısı

Aile şirketlerine ilişkin literatürde birbirinden farklı pek çok tanım yer alsa da genel olarak aile şirketleri; "en az iki kuşağın çalıştığı, şirketin kuruluş amacının ailenin geçimini sağlamak veya mirasın dağılmasını önlemek olduğu, ailenin geçimini sağlayan kişinin şirketi yönettiği, yönetim kademelerinde ve alınan kararlarda büyük ölçüde aile üyelerinin etkili olduğu şirketler1" olarak tanımlanabilecektir. Tanımdan da açıkça anlaşılacağı üzere, aile şirketleri üzerinde bir aile bireyinin ("aile lideri") etkisi/hakimiyeti bulunmakta olup, aile lideri bir nevi şirketin kaderini tayin etmektedir.

Aile şirketlerinin ortakları ağırlıklı olarak şirketi kuran aile bireyleridir. Şirket kuruluşunun üzerinden yıllar geçmesiyle birlikte aile şirketinin ortaklık yapısına yeni aile üyelerinin katılımı gerçekleşmekte ve şirket ortaklık yapısında bazı değişiklikler olabilmektedir. Öte yandan, nadir de olsa aile şirketleri aile üyesi olmayan kişilerle birlikte ortaklık da kurabilmektedir.

Gerek aileye yeni katılan üyeler gerekse gelişen günümüz koşulları sebebiyle aile şirketleri gelecekte de var olmak ve devamlılıklarını sağlamak noktasında aile üyelerini bir araya toplayan ve hepsinin mutabık olduğu bir metne, yani aile anayasasına ihtiyaç duymaktadırlar.

2. Aile Şirketlerinin Bölgesel ve Global Ölçekte Mevcut Durumu

Yukarıdaki başlıklar altında izah ettiğimiz üzere, aile şirketleri geçmişten günümüze en çok tercih edilen ortaklık yapılarından biri olmuştur. Türkiye'de kurulu olan şirketlerin büyük bir kısmı aile şirketi yapısına sahiptir. Nitekim global ölçekte bu hususu değerlendirdiğimizde de yine şirketlerin büyük bir kısmının aile şirketi olduğu görülecektir.

Her ne kadar gerek Türkiye'de gerekse global ölçekte aile şirketleri kuruluş esnasında tercih edilse de bu şirketlerin sürdürülebilirlikleri tartışmaya açıktır. Aile şirketleri birbirleriyle akrabalık bağı olan ortaklardan oluştuğundan yalnızca ticari bir bakış açısıyla değerlendirilmeye tabi tutulması uygun olmayacaktır. Aile şirketlerinin ticari bakış açısının yanı sıra aile fertleri arasındaki akrabalık ilişkileri ve akrabalık ilişkilerinin şirkete etkileri bakımından da değerlendirilmesi büyük önem arz etmektedir. Bu bağlamda önemle belirtmek isteriz ki, aile şirketlerinin devamlılığını etkileyen en önemli unsurlardan birisi de aile şirket ortaklarının arasındaki akrabalık ilişkilerinin şirkete asgari düzeyde yansıtılması, bir nev'i aile içi çekişmelerden şirketin uzak tutulmasıdır. Bu koşul ise ancak bir aile anayasası ile tesis edilebilecektir.

3. Aile Şirketlerinin Gelecek Nesillere Aktarımı

Aile şirketleri ilk olarak girişimci aile bireyleri tarafından kurulmakta ve bu aile bireyleri tarafından büyütülmektedir. Ancak yılların geçmesi ve aileye yeni bireylerin katılmasıyla birlikte ister istemez aile şirketinin hem ortaklık hem de yönetim yapısının devri gündeme gelmektedir.

Genel olarak aile şirketleri birinci neslin şirketi yönettiği dönemlerde en parlak devirlerini yaşamakta, ikinci ve üçüncü nesle devrolunurken ya ortadan kalkmakta veyahut bölünmek suretiyle birden fazla şirkete dönüşmektedir.  Halihazırda kurulu aile şirketleri ne yazık ki büyük bir oranda üçüncü nesle devrolmadan nesiller arası devir esnasında çıkan karışıklıklar sebebiyle yok olmaktadır. Ülkelerin ekonomisinde büyük bir etkiye sahip olan aile şirketlerinin ortadan kalkması haliyle ülke ekonomilerini de olumsuz yönde etkilemektedir.

Öte yandan, gelecek nesillere sağlıklı bir biçimde aktarımını gerçekleştirmiş ve devamlılıklarını daha da güçlenerek sağlamış şirketler de yok değildir. Bu şirketlerin ortaklık yapıları incelendiğinde gelecek nesle sorunsuz bir biçimde aktarılmalarında en büyük rolün akrabalık ilişkilerinde yaşanan çatışmalarının şirkete yansıtılmaması, şirketin iç ve dış denetim sistemlerinin kurulup çalışıyor hale getirilmiş olması ve nesiller arası devir prosedürlerinin önceden belirlenmiş olması yatmaktadır. Kısaca kurumsallaşma sürecini düzenli bir biçimde tamamlayabilen aile şirketleri devamlılıklarını da garanti altına almaktadırlar.

II. AİLE ŞİRKETLERİNDE KURUMSALLAŞMA SÜRECİ

1. Aile Şirketlerinde Kurumsallaşma

Aile şirketlerinde kurumsallaşma sürecine dair detaylara geçmeden önce kurumsallaşma tanımının üzerinde durulması uygun olacaktır. Kurumsallaşma; bir şirketin, faaliyetlerini kişilerin varlığına bağımlı olmadan sürdürebilmesini ve geliştirebilmesini sağlayan bir yapı oluşturması olarak2 tanımlanabilecektir. Tanımdan da açık olarak anlaşılacağı üzere, kurumsallaşma için aslolan şirketin bireylere bağımlı olmasının önüne geçmektir.

Aile şirketlerinin kurumsallaşmasına "şirketin kurumsallaşması" olarak bakmak doğru ve yeterli olmayacaktır. Aile şirketlerinde kurumsallaşmanın "şirketin kurumsallaşması" ve "aile ilişkilerinin kurumsallaşması" şeklinde iki boyutlu olarak ele alınması yerinde olacaktır.3 Aile şirketlerinde şirketin kurumsallaşması için alınan önlemler çoğu zaman tek başına yeterli olmamaktadır. Şirketin kurumsallaşmasının yanı sıra hazırlanacak bir aile anayasası ile aile ilişkilerinin de kurumsallaştırılması, kurumsallaşmanın tam olarak tamamlanabilmesine büyük katkı sağlayan önemli etmenlerden birisidir. Bu bağlamda hazırlanacak anayasa ile aile-yönetim ilişkilerinin belirlenmesi ve aile konseyinin oluşturulması da yerinde olacaktır.

Aile şirketleri için kurumsallaşmanın diğer bir ayağını şirket içi denetim mekanizmalarının oluşturulması ve doğru bir insan kaynakları politikasının benimsenmesi oluşturmaktadır. Şirket iç denetim sistemleri kurulmadan veyahut şirketin ihtiyaçlarına uygun bir insan kaynakları politikası benimsemeden tamamlanacak kurumsallaşma eksik olacaktır.

Şirket içi denetim mekanizmalarının kurulması aile şirketleri için büyük önem arz etmektedir. Aile şirketlerinde yaygın eğilim aile bireylerinin pek çok ihtiyacının bizzat şirket bütçesinden karşılanmasıdır. Bu durum da şirket içerisinde büyük karışıklıklara yol açabilmektedir. Kurulacak olan iç denetim mekanizmaları ile büyük oranda bu durumun önüne geçilecektir. Öte yandan aile bireylerinin harcamalarının şirket bütçesinden karşılanıp karşılanmayacağı hususunun aile anayasası ile kararlaştırılması da şirketin kurumsallaşmasına katkı sağlayacaktır.

Aile şirketleri tarafından adil bir insan kaynakları politikasının belirlenmesi de oldukça önemlidir. Şirket işlerinin yürütülmesinde aile bireylerine yer verilmesinin yanı sıra profesyonellere de yer verilmesi şirketin ileriye taşınması için büyük önem taşımaktadır. Bu bağlamda aile şirketleri için önemli olan bir diğer husus, aile bireylerinin istihdam sürecidir. Aile şirketlerinde sıklıkla karşılaşılan problemlerden biri, aile üyelerinin neredeyse tüm fertlerinin aile şirketinde söz sahibi olmayı veyahut yetkinliği olmasa bile şirkette belirli kadrolarda görev almayı talep etmeleridir.

Her aile bireyinin şirkette görevlendirilmesi uygun ve mümkün olmayacağından hazırlanacak aile anayasası ile kurumsal yönetim ilkeleri çerçevesinde aile fertleri belirli yetkinliklere sahipse aile şirketlerinde görevlendirilmesinin tesis edilmesi yerinde olacaktır.

2. Aile Anayasası

Aile anayasası aile şirketleri için hayati öneme sahip olan bir sözleşme olup, aile anayasasının bu kapsamda titizlikle hazırlanması gerekmektedir. Aile anayasası, aile şirketleri için aile bireylerini şirkete ilişkin konularda bir bütün olmaya yönelten bir metindir. Aile anayasası metnini hukuken nitelendirmemiz gerekirse atipik sözleşme olarak kabul etmemiz en doğrusu olacaktır. Bu bağlamda aile anayasası sözleşme serbestisi çerçevesinde aile şirketleri tarafından serbestçe hazırlanabilecektir.

Aile anayasalarının yazılı olarak yapılması zorunlu olmamakla birlikte ispat kolaylığı açısından yazılı olması aile şirketleri tarafından tercih edilmektedir. Aile anayasasına taraf olabilme ehliyeti aile şirketinde paydaş olsun veya olmasın tüm aile üyelerine aittir. Öte yandan, önemle üzerinde durulması gereken husus, aile anayasasının kimler için bağlayıcı olduğudur. Aile anayasasına her aile üyesi taraf olabilme ehliyetine sahip olmakla birlikte aile anayasası yalnızca imzalayan taraf için bağlayıcı olacaktır. Bu bağlamda, aile şirketlerinin mümkün olan en yüksek katılım ile sözleşmeyi imzalaması şirketin işleyişi ve sürdürülebilirliği için en uygunudur.

Aile anayasası içeriğinin aile yapısına en uygun ve ailenin ihtiyaçlarını karşılayacak biçimde "aile fertleriyle" birlikte hazırlanması gerekmektedir. Aile anayasası bizzat aile üyeleri tarafından hazırlanabileceği gibi alanında uzman danışmanlar aracılığıyla da hazırlanabilecektir. Edindiğimiz deneyimler çerçevesinde aile anayasasının danışmanlar aracılığı ile daha etkin ve verimli bir biçimde hazırlandığını belirtmek isteriz.

Aile anayasası hazırlanırken aile bireyleri ile görüşmek ve onların taleplerine uygun bir metin ortaya çıkarmak büyük önem taşımaktadır. Aile anayasasının şirkete faydalı olabilmesi için yaşayan bir metin haline getirilmesi gerekmektedir. Bu da ancak aile bireylerinin ihtiyaçlarını en doğru biçimde tespit ederek mümkün olacaktır.

Hazırlanacak aile anayasası ile aile konseyinin oluşturulması, konseyin çalışma amacı, üyelerinin seçimi sürecinin tespit edilmesi aile anayasasının daha etkili olmasına ve aile şirketindeki sorunların daha hızlı çözüme kavuşturulmasına katkı sağlayacaktır.

Aile anayasası oluşturulurken anayasaya aykırı hareket edildiğinde uygulanabilecek bazı yaptırımların öngörülmesi anayasanın uygulanabilirliğini arttırmak adına yerinde olacaktır. Anayasasının bağlayıcılığı noktasında üzerinde durulması gereken bir diğer husus ise aile şirketinin aile anayasası karşısındaki konumudur. Şirket, aile anayasasının tarafı olmadığından her ne kadar düzenlemeler aile şirketini ilgilendirse de aile şirketi için bağlayıcı olmayacaktır. Bu bağlamda aile şirketi aleyhine herhangi bir hukuki işlem de başlatılamayacaktır. Öte yandan, şirket esas sözleşmesine Türk Ticaret Kanunu'nun izin verdiği ölçüde aile anayasası metninde yer alan düzenlemeler yansıtılır ise böylece şirket de bir nevi aile anayasasındaki düzenlemelere uyum sağlamakla yükümlü olacaktır.

SONUÇ

Aile şirketleri gerek bölgesel gerek küresel çapta büyük bir öneme sahip olup, aile şirketlerinin sürdürülebilir olması ve nesilden nesile sağlıklı bir biçimde devredilmesi ekonomik bağlamda önem taşımaktadır. Aile şirketlerinin sürdürülebilirliği ise makalemiz boyunca izah ettiğimiz üzere, doğru bir kurumsallaşma süreci yürütülmesinden ve bu kapsamda aile anayasası hazırlanmasından geçmektedir. Aile anayasası ile şirketin gereksinimleri aile fertlerine en uygun biçimde aktarılacak ve aile fertleri bu anayasadaki hükümlerden imza anıyla birlikte sorumlu olacaklardır.

Footnotes

1. Doç Dr. İclal Attilla, "Aile Şirketlerinde Kurumsallaşma ve Kurumsal Yönetim Uygulamaları", Türkmen Kitabevi, İstanbul, 2016, Sayfa 34

2. age, Attilla, s. 91

3. age, Attilla, s. 97

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.