Anayasa Mahkemesi, başvurucu tarafından ithal edilen eşya için yapılan ek tahakkuk işlemine karşı açılan davanın, işlemin tebliğ tarihi esas alınmadan başvurucunun işlemden haberdar olduğu gerekçesiyle itiraz süresi için işlem tarihi esas alınarak süre yönünden reddedilmesinin, mahkemeye erişim hakkını ihlal ettiğine hükmetti.

Mevcut olayda,

  • Başvurucunun yurt dışından getirdiği motorin için düzenlediği proforma faturasındaki fiyatın satıcı tarafından düzenlenen satış faturasındaki fiyattan yüksek olduğu tespit edilmiş, bu sebeple ek tahakkuk ve para cezası hesaplanarak Serbest Dolaşım Beyannamesi'nin arkasına yazılmıştır.
  • Başvurucu ek tahakkuk ve para cezasına karşı gümrük idaresine karşı itirazda bulunmuş, itirazlar zaman aşımı sebebiyle reddedilmiştir.
  • Başvurucu her iki itirazın reddi kararına karşı dava açmış, her iki dava da başvurucunun işlemlerden haberdar olduğu belirtilerek reddedilmiştir.
  • Başvurucu kararları temyiz etmiş, para cezasının iptaline ilişkin davada karar Danıştay tarafından bozulmuştur. İtiraz süresi için para cezasının tebliğ tarihinin esas alınması gerektiği belirtilmiştir.
  • Ek tahakkuka ilişkin olan davada verilen karar ise Edirne Bölge İdare Mahkemesi tarafından onanmıştır.
  • Başvurucu ek tahakkuk nedeniyle mülkiyet hakkının ve davanın reddedilmesi sebebiyle, mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiği iddiasıyla bireysel başvuruda bulunmuştur.

Anayasa Mahkemesi, "mahkemeye erişim hakkının bir uyuşmazlığı mahkeme önüne taşıyabilme ve uyuşmazlığın etkili bir biçimde karara bağlanmasını isteyebilme anlamına geldiğini" ortaya koymuş, "diğer temel hak ve özgürlüklerden yararlanılmasını sağlayan en etkili güvencelerden biri" olduğunu ifade etmiştir.

Anayasa Mahkemesi,

  • Beyanname arkasına yapılan işlemin teminat miktarının belirlenmesine yönelik olduğu ve para cezasının tebliğ tarihinin esas alındığını ifade etmiş,
  • Ancak bu bozma kararının ek tahakkuka ilişkin davada itiraz konusu yapılmasına rağmen Edirne Bölge İdare Mahkemesi'nin bu konuda bir değerlendirme yapmadığını belirtmiş,
  • Bu sebeplerle başvurucunun adil yargılanma hakkı kapsamında mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiği sonucuna varmıştır.
  • Yapılan değerlendirmenin yalnızca mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğine ilişkin olduğunu belirtip, bu ihlalin sonuçlarını ortadan kaldırmak amacıyla yeniden yargılama yapılmasına karar vermiştir.
  • Başvurucunun mülkiyet hakkının ihlal edildiği yönündeki iddiasının ise, yeniden yargılama kararı verilmiş olması sebebiyle ayrıca değerlendirilmesine gerek görmemiştir.

9 Ocak 2020 tarihli 31003 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 28 Kasım 2019 tarih, 2016/14254 başvuru numaralı Anayasa Mahkemesi kararının tam metnine bu bağlantıdan ulaşabilirsiniz.

Yazı ilk olarak, Moroğlu Arseven'in iki haftada bir yayımlanan bülteni MA | Gazette'de yer almıştır.

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.