A) Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda yapılan değişiklik hakkında:

7251 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun 28.07.2020 tarih ve 31199 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu kanun ile birlikte 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na ilişkin pek çok önemli değişiklik yapılmış olup bunlar arasında yer  alan önemli bir düzenleme ise işbu yazımızın konusunu oluşturan HMK m.139 ve m.140'da düzenlenen eksik delillerin ibrazı zamanına ilişkindir.

B) Ön inceleme duruşması ve eksik delil ibraz etme sürelerine ilişkin kanun değişiklikten önceki süreç:

Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Temmuz 2020 değişikliğinden önceki düzenlemesine bakacak olduğumuzda; Kanun, evvelce dilekçeler aşamasının tamamlanmasını, Mahkemenin dosya üzerinden dava şartları ve ilk itirazlar hakkında bir değerlendirme yapıp, akabinde tarihini belirleyeceği ön inceleme duruşmasına tarafları davet etmesi öngörülmüştü. Ön inceleme duruşmasına dair çıkartılacak olan davetiyede ise taraflara sulh için gerekli hazırlıkları yapmaları ve ön inceleme duruşmasına mazeretsiz gelinmemesinin sonuçları ihtar edilmekteydi. Yani, HMK m.139'un eski düzenlemesi uyarınca öncelikle dilekçelerin teatisi aşamasının tamamlanması, bundan sonra Mahkeme'nin bir ön inceleme duruşma günü belirleyerek tarafları ön incelemeye davet etmesi öngörülmekteydi. Fakat uygulamada Mahkemeler dava dilekçesini inceledikten sonra düzenledikleri tensip zaptı ile birlikte doğrudan bir ön inceleme duruşma günü belirlemekte ve tensip zaptını taraflara (davalı tarafa ekinde dava dilekçesi ile birlikte) doğrudan tebliğ etmekteydi.

Kanunun ön gördüğü bu sıralama; HMK m.140/5'de yer alan ön inceleme duruşmasında taraflara dilekçelerinde gösterdikleri ancak henüz sunmadıkları belgeleri mahkemeye sunmaları veya başka yerden getirtilecek belgelerin getirtilebilmesi amacıyla gereken açıklamayı yapmaları için iki haftalık kesin süre verileceği hükmü sayesinde pratik önemini yitirmekteydi. Zira, Mahkemenin dilekçeler aşamasının tamamlanmasını beklemeden ön inceleme duruşma gününü bildirmesine bağlanan herhangi bir sonuç bulunmamaktaydı ve tarafların eksik delillerini hazırlamaları için ön inceleme duruşmasından sonra kanunen verilecek 2 haftalık kesin sürenin sonuna kadar zamanları bulunmaktaydı.

C) Ön inceleme duruşması ve eksik delil ibraz etme sürelerine ilişkin Temmuz 2020 değişikliğinden sonraki süreç:

HMK m.139'un yeni düzenlemesine bakıldığında, dilekçelerin teatisi aşamasının tamamlanması ve tarafların ön inceleme duruşmasına davet edilmesi yine iki farklı aşama olarak korunmaya devam edilmiştir. Fakat, değişiklikle birlikte, eskiden HMK m.140/5'te yer alan eksik delillerin sunulması ve başka yerden getirtilecek delillere ilişkin açıklama yapılması ihtarının HMK m.139 uyarınca artık ön inceleme duruşması davetiyesi ile birlikte yapılacağı düzenlenmiştir.

Bu yenilik ile birlikte dilekçelerin teatisi aşaması sona erdikten sonra mahkemelerin bir ön inceleme duruşma günü tayin etmesi ve taraflara ön inceleme duruşma gününü bildirir davetiye çıkartarak HMK m.139'da yer alan hususların ihtar edilmesi sıralaması pratik önemini kazanmıştır. Ne var ki, bazı mahkemelerin yıllardır süregelen alışkanlıklarını terk etmedikleri, kanunun yeni düzenlemesine ayak uyduramadıkları görülmektedir. Mahkemelerin eski zamanlarda olduğu gibi dava dilekçesini inceledikten sonra düzenledikleri tensip zaptı ile birlikte doğrudan bir ön inceleme duruşma günü belirlemesi ve bu defa HMK m.139'un yeni düzenlemesinde yer alan hususları ihtar eder tensip zaptını taraflara doğrudan tebliğ etmesi tarafların delil ibraz etme süreleri bakımından ciddi hak kayıplarına yol açabilmektedir.

Örneğin basit yargılama usulüne tabi bir davada, dava dilekçesi ile birlikte ön inceleme duruşma tarihi ve HMK m.139'da yer alan hususları ihtar eden tensip zaptını birlikte tebliğ alan bir davalının cevap dilekçesi sunma süresi ile cevap dilekçesinde bildirdiği eksik delilleri hatta tanık isimlerini bildirme süresi birlikte başlamış sayılmakta ve davalı tarafın savunma kapsamında delil ileri sürebilmesi zamansal açıdan cevap dilekçesi sunma süresine indirgenmiş olmaktadır.

Diğer taraftan, davacı tarafın da eksik delillerini hazırlayarak delil dilekçesi sunması için ihtiyacı olan süre son derece kısıtlanmış olmakta, üstelik henüz cevap dilekçesini dahi tebliğ almayan davacı taraf, davalı tarafın savunmalarına ilişkin fikir sahibi olmadan tanık ismi bildirmeye zorlanmaktadır. Taraflar, kanunun ön gördüğü zamansal sıralama ile mahkemelerin bu sıralamaya aykırı izledikleri usul neticesinde zaman zaman tereddütte kalmakta ve olası hak kaybına uğrama endişesiyle etkin savunma yapamamaktadırlar.

Sonuç

Netice itibariyle, aslında evvelce de Hukuk Muhakemeleri Kanun'unda bulunan bu zamansal sıralama getirilen yeni HMK değişikliği neticesinde pratik önemini kazanmış olup, bu nedenle mahkemelerin yeni düzenlemedeki aşamalara uygun olarak usuli prosedürleri izlemesi önem arz etmektedir.  

Yapılması gereken; mahkemelerce önce dilekçeler aşamasının tamamlanması beklenmeli, sonrasında dosya üzerinden dava şartı ve ilk itirazlar değerlendirilmeli, bir ön inceleme duruşması tarihi belirlenmeli ve taraflara duruşma yapılacak gün tebliğ edilerek bu tebligat üzerinde HMK m.139/1-a,b,c ve ç'de 1yazılan hususlar ihtar edilmelidir.

7251 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'un tam metni için bkz.  https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2020/07/20200728-14.htm

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun tam metni için bkz.  https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuat?MevzuatNo=6100&MevzuatTur=1&MevzuatTertip=5

 Footnote

1 a) Duruşma davetiyesine ve sonuçlarına ilişkin diğer hususlar.

b) Tarafların sulh için gerekli hazırlığı yapmaları.

c) Duruşmaya sadece taraflardan birinin gelmesi ve yargılamaya devam etmek istemesi durumunda gelmeyen tarafın yokluğunda yapılan işlemlere itiraz edemeyeceği.

ç) Davetiyenin tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içinde tarafların dilekçelerinde gösterdikleri, ancak henüz sunmadıkları belgeleri mahkemeye sunmaları veya başka yerden getirtilecek belgelerin getirtilebilmesi amacıyla gereken açıklamayı yapmaları, bu hususların verilen süre içinde yerine getirilmemesi hâlinde o delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılacaklarına karar verileceği.

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.