Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin12.12.2018 tarih ve 2018/9973 E. , 2018/22978 K. Sayılı kararında, " kısa çalışma döneminde işçinin iş görme borcu ile işverenin ücret ödeme borcu askıda olduğundan yasa gereği sadece kurum tarafından ödeme yapıldığından bu dönem için toplu iş sözleşmesinden doğan sosyal yardımlara hak kazanılması mümkün olmadığına" hükmedilmiştir. İşverenler, bu kararı örnek göstererek kısa çalışma sürecinde çalışmayan işçiye sosyal yardım ödemesinin yapılamayacağını ileri sürmektedir. Ancak, işbu yargı kararının tatmin edici bir gerekçeye sahip olduğunu söylemek kanaatimizce zordur.

4857 sayılı İş Kanunun 55(j) maddesine göre, kısa çalışma süresi yıllık izin bakımından çalışmış gibi sayılan haller kapsamında düzenlenmiştir. Yargıtay da, bu kanun hükmünü kıyasen uygulamak suretiyle "kısa çalışma süresinin kıdem tazminatının hesaplanmasında dikkate alınması gerektiğine" karar vermiştir1. Gerek ilgili kanun hükmü gerekse de anılan Yargıtay içtihadı kısa çalışmayı iş ilişkisinin devamı şeklinde değerlendirmektedir.

Doktrine göre, kısa çalışma sürecinde çalışmayan işçi ile işveren arasında iş ilişkisinin askıda olduğu kabul edilmektedir2. İş sözleşmesinin askıya alınmasında, sözleşme esasen varlığını devam ettirmekte, sadece tarafların sözleşmeden doğan (iş görme ve ücret ödeme) asli borçları askıya alınmaktadır3. Ancak, askı sürecinde tarafların sözleşmeden doğan yan borçları aynen devam etmektedir. Bu kapsamda, işçinin işverene karşı sadakat borcu, işverenin işçiyi koruma ve gözetme borcu gibi işin görülmesine bağlı olmayan yan borçlar aynen devam etmektedir4.

Sözleşmeden doğan sosyal yardımların, işçinin maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkı ekseninde işçiyi koruma ve gözetme borcuna hizmet ettiğini söylemek mümkündür. Bu itibarla, işin görülmesine bağlı olmayan sosyal yardımların askı sürecinde de ödenmesi gerektiği düşüncesindeyiz. Nitekim, Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2017/25460 E. , 2017/15542 K. sayılı ilamında, "sözleşmenin askıda olduğu ücretsiz izin döneminde fiilen çalışmaya bağlı olmayan sosyal yardımların kıstelyevme tabi tutulamadan tam ödenmesi gerektiğine" karar vermiştir. Yine, Yargıtay 9. Hukuk Dairesi Üyesi Şahin Çil tarafından kaleme alınan " Koronavirüs Salgının İş Hukukuna Etkileri" adlı eserde de, "kısa çalışma ödeneği sadece temel ücrete ilişkin olduğu, fiili çalışmaya bağlı ikramiye gibi hakların çalışılan süre ile orantılı olacak şekilde , fiili çalışmaya bağlı olmayan eğitim yardımı, yakacak yardımı gibi sosyal hakların ise tam ödenmesi gerektiği" ifade edilmiştir5. Tüm bu hususlar ışığında, işverenin kısa çalışma sürecinde fiili çalışmaya bağlı olmayan sözleşmeden doğan sosyal hakları işçiye ödeme yükümlülüğü bulunmaktadır. Kaldı ki; kısa çalışma prosedürünün yer aldığı kanun hükmünde de, bu duruma ayrıksı bir düzenleme mevcut olmadığından işçi lehine yorum ilkesi gereği de bu sonuca ulaşmak mümkündür.

Son olarak, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Anayasa Mahkemesi içtihatlarına göre, hukuki belirlilik ilkesi gereği, aynı hususta daha önce çıkan kararlardan farklı bir kararın varlığı halinde mahkemelerin bu duruma makul bir gerekçe getirme yükümlülüğü bulunmaktadır.6 Yukarıda izah ettiğimiz üzere, anılan kanun hükmü, yargı kararları ve hukuki görüşlere rağmen, içeriği belirsiz ve doyurucu gerekçeden yoksun (yazımızın başıda ifade ettiğimiz) Yargıtay kararına üstünlük tanınarak emsal kabul edilmesi ve kısa çalışma sürecinde sosyal yardımların ödenmeyeceği sonucuna ulaşması hakkaniyetten uzak olup, ayrıca hukuki belirlilik ilkesini de ihlal etmektedir.

Footnotes

1 Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2010/50993 E., 2011/27305 K. ilamı

2 AKYİĞİT, Ercan, Kısa Çalışma, TUHİS Dergisi, 2004

3 SÜZEK, Sarper, İş Hukuku, Beta Yayınları, Yenilenmiş 14. Baskı, 2017, syf 517 İstanbul.

4 CANİKLİOĞLU, Nurşen, Kısa Çalışma ve Kısa Çalışma Ödeneği, A. Tuncay'a Armağan, syf 519, İstanbul

5 ÇİL, Şahin, Koronavirüs Salgının İş Hukukuna Etkileri, syf. 58, Yetkin Kitabevi, Ankara

6 Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Stoilkovska/Makendonya Eski Yuguslav Cumhuriyeti, B.N: 29784/07, par 49; Anayasa Mahkemesi Semra Bekiroğlu ve Diğerleri Kararı, B.N: 2013/6717, par. 68-76

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.