Giriş

Franchising ilk defa 1851'de dikiş makinesini icat eden Isaac Singer'in üretim yapacak sermayesi olmaması ve insanlar makineyi kullanmayı bilmediği için müşteri çevresi oluşturamaması problemlerini çözmek için birçok satıcı ile anlaşması ile ortaya çıkmıştır. Singer, satıcılara bölgesel satış hakkı vererek onlardan aldığı ücretlerle üretim yapmış ve satıcıların insanlara makineyi kullanmayı öğretmesi ile müşteri çevresi oluşturmuştur. 1960'lardan itibaren yaygınlaşan franchisingde taraflardan franchise veren oluşturduğu üretim, satış ve pazarlama sistemini ve sahibi olduğu fikri ve sınaî hakların kullanım haklarını franchise alana vererek yeni pazarlara açılıp tanınırlığını artırırken; franchise alan da bunun karşılığında ücret ödemekte ve hâlihazırda bilinen ve işleyen bir sistemi satın alarak yeni bir iş kurmanın risklerini bertaraf etmektedir. Makalemizde sırasıyla franchise sözleşmesinin tanımı, Türk hukukunda bunlara uygulanacak hükümler, bazı franchise sözleşmesi türleri, franchise sözleşmelerinin üçüncü kişilere devri ve devir açısından Amerikan perspektifi açıklanacaktır.

Franchise Sözleşmesinin Tanımı ve Yorumu

Franchise sözleşmesi; bir ürün veya hizmetin imtiyaz hakkına sahip tarafın, belirli bir süre, şart ve sınırlamalar dâhilinde, işin yönetim ve organizasyonuna ilişkin bilgi ve destek sağlamak suretiyle, imtiyaz hakkına konu ticari işleri yürütmek üzere, ikinci tarafa verdiği imtiyazdan doğan uzun dönemli ve sürekli bir iş ilişkileri bütünü olup, birbirinden bağımsız iki taraf arasında meydana getiren sözleşmesel ilişki şeklinde tanımlanmaktadır. Franchise sözleşmesi Türk hukukunda kanun ile düzenlenmemiş, isimsiz bir sözleşmedir. Satış, lisans, acente, kira, hizmet, vekâlet, know-how, tek satıcılık sözleşmesi gibi sözleşmelerin unsurlarını içinde barındırabilen karma bir sözleşmedir. Franchise sözleşmesi kanunda tanımlanmadığı için taraflar arasında çıkabilecek hukuki uyuşmazlıklara öncelikle sözleşme uygulanır. Sözleşmenin uygulanamadığı hallerde ise franchise sözleşmesinin kapsamına girdiği ölçüde kıyasen tipik sözleşmelere ilişkin hükümler ve genel hükümler uygulanır.

Franchise Sözleşmesinin Unsurları

Franchise alanın bağımsız olması gerekir. Bağımsızlıktan anlaşılması gereken kendi ad ve hesabına işlem yapmasıdır.

Franchise sistemi olmalıdır. Franchise sisteminin içeriğine franchise verenin pazarlama anlayışı, marka ve know-how gibi gayri maddi malları ve franchise organizasyonu dâhildir.

Franchise veren ile franchise alan arasında dikey işbirliği vardır.

Franchise alan ücret ödemelidir. Anlaşma koşullarına göre toptan ve tek seferde ödeme (lumpsum-fee) yapılmasına veya ciro üzerinden belirli bir yüzdenin sürekli olarak ödenmesine (royalty) karar verilebilir. Ek olarak taraflar sözleşme kurulduğunda peşin olarak bir giriş ücreti (franchisee fee) ödenmesi hususunda da anlaşabilirler.

Sözleşmesel ilişki süreklilik arz etmelidir.

Franchise Sözleşmesinin Türleri

Ürün Franchisingi:Franchise alan belirli bir bölge içerisinde franchise verenin fikri ve sınaî haklarını kullanarak onun mallarının sürümünü üstlenir. Franchise veren, sürekli olarak franchise alana ürün gönderme yükümlülüğü altındadır. Bu kapsamda ürün franchisingi tek satıcılık sözleşmesine benzer nitelikler barındırır. Bu türde franchise veren bir sistem sunmamaktadır.

İşletme Franchisingi:Bu türde işletmenin kurulmasından yönetimine kadar her konuda daha yoğun ve sıkı bir işbirliği ve daha sıkı denetim söz konusudur. Franchise verenin franchise alan ile ilişkisi sadece ürün, hizmet ve marka ile sınırlı olmayıp, bir bütün olarak işletme sistemi içerisinde pazarlama stratejilerinin gelişimi, planlama, eğitim, kalite, kontrol gibi destek faaliyetlerini kapsamaktadır.

Master Franchisingi:Franchise alanın belirli bir bölge içerisinde franchise vermeye yetkili olduğu sözleşmelerdir. Bu kapsamda franchise alan master franchise olarak alt franchise sözleşmeleri kurar.

Franchise Sözleşmesinde Tarafların Borçları

Franchise sözleşmesi her iki tarafa borç yükleyen bir sözleşmedir. Franchise veren belirli bir ürün ve hizmete ilişkin kaliteli ve başarılı bir markanın yasal haklarına sahip olup, bunların satış, dağıtım ve işletme hakkını belirli bir ücret (royalty) karşılığında veren taraftır. Belirli bir kalitede olan markanın ilişkin olduğu ürün veya hizmetin işletilmesine yönelik sistemi franchise alana sunar. Franchise verenin üretim, işletme ve pazarlama sistemindeki fikri ve sınaî hakları kullandırma borcu vardır. Fikri ve sınaî haklar kapsamına marka, patent, ticaret unvanı ve işletme adı, tanıtıcı unsurları ve know-how girer. Franchise veren aynı zamanda fikri ve sınaî haklarının devamı için yasal gereklilikleri yerine getirmelidir. Franchise verenin franchise alanı aydınlatma yükümlülüğü vardır. Bu bağlamda franchise veren, potansiyel franchise alana, sistemin işleyiş tarzı, bu işe koyacağı sermaye miktarı, yapacağı yatırımlar, çalıştıracağı personel konusunda gerekli açıklamalarda bulunmalıdır. Franchise veren franchise alanı korumalı ve desteklemelidir. Franchise alanın sistemi en verimli haliyle kullanabilmesi ve sisteme entegre olabilmesi için mali danışmanlık, teknik yardım, personelin eğitimi gibi hizmetler sunması gerekir. Sözleşmede kararlaştırılmışsa, franchise verenin sürümü yapılacak malları veya hizmet franchisinginde hizmet sunmak için gerekli olan malzemeleri sürekli olarak franchise alana teslim etme yükümlülüğü vardır. Tarafların franchise alanın belirli bir bölgede tekel olması hususunda anlaşmaları mümkündür. Bu kapsamda franchise verenin, franchise alanın tekel olduğu bölgede başkasına franchise vermemesi ve ayrıca kendisinin de bu bölgede faaliyet göstermemesi gerekir.

Franchise alan genel olarak franchise bedeli ödeme dışında ayrıca sözleşme konusu malların sürümünü destekleme, bu konudaki tüm bilgileri franchise verene aktarma, franchise verenin pazarlama ilkelerine ve talimatlarına uyma, eğitim programlarına katılma ve bu doğrultuda işletmeyi yürütme yükümlülüğü altına girmektedir. Franchise alanın franchise konusu ürün ve malzemeleri franchise verenden alma borcu vardır. Ancak ürünler aynı kalitede ise ve sisteme uygun şekilde sunulabilecekse üçüncü kişiden alınması da mümkündür.

Franchise Sözleşmelerinin Üçüncü Kişilere Devri

Franchise sözleşmesinin yoğun ve sıkı bir işbirliği gerektirmesinden dolayı tarafların arasındaki güven ve sadakat yükümlülüğü ön plana çıkar. Zira franchise veren sahibi olduğu fikri ve sınaî haklarının kullanımına izin vermektedir ve bunlara ilişkin ürün veya hizmetin işletilmesi hususunda kurduğu organizasyon ve oluşturduğu sistem ticari sır niteliğinde olup bunlar sözleşme ilişkisi içerisinde franchise alana sunulmaktadır. Ayrıca franchise alanın, ürünün veya hizmetin sunulmasında standart olarak öngörülen kaliteyi sağlayamaması halinde franchise verenin markası zarar göreceği ve imajı zedeleneceği için franchise alanın yükümlülüklerini yerine getirebilecek güce sahip olması da oldukça önemlidir. Bu kapsamda da franchise alanın kişiliği ön plana çıkar. Dolayısıyla TBK m. 83 uyarınca franchise alanın bizzat ifa etme yükümlülüğü bulunmaktadır. Franchise sözleşmesinin franchise verenin belirlemediği üçüncü kişiye devri halinde devralan kişinin ifada bulunmaması veya kötü ifada bulunması halinde franchise verenin imajı zedelenecek ve belki de müşteri çevresinin bir kısmını kaybedecektir.

Uygulamada franchise sözleşmelerinde franchise verenin izni olmadan sözleşmenin devredilemeyeceğine ilişkin bir devir yasağı klozu bulunur. Franchise alan şirketin yönetiminin ve ortaklık yapısının değişmesi de bu kapsamdadır. Devir yasağını düzenleyen sözleşme hükümleri geçerlidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu da 2017/60 E. 2019/579 numaralı kararında, franchise alanın, franchise verene karşı onun menfaatlerini koruma, sırlarını saklama, gerektiğinde hesap verme gibi güven ve sadakate dayanan yükümlülükleri olduğundan bahisle franchise alan şirketin ortaklık yapısının değişmesinin franchise verenin iznine tabi tutulmasını düzenleyen sözleşme hükmünün TBK'nın 27. ve TMK'nın 2. maddelerine aykırılık teşkil etmediğine karar vermiştir.

Franchise sözleşmesinin karma bir sözleşme olduğu ve bu kapsamda tipik sözleşmelerin kapsamına girdiği ölçüde ilgili kanun hükümlerinin kıyasen uygulanabileceğini ifade etmiştik. TBK m. 506/1 uyarınca franchise alan sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini bizzat ifa etmek zorundadır.Franchise alan, sözleşmede açıkça devir yasağı öngörüldüğü ve franchise verenin izni veya icazeti olmadığı halde sözleşmeyi devrederse TBK m. 507/1 uyarınca devralan kişinin fiillerinden kendisi yapmış gibi sorumlu olacaktır.

Sözleşmede açıkça öngörülmesi ve franchise verenin izni veya icazeti olması halinde franchise alanın sözleşmeyi kısmen veya tamamen devretmesi mümkün olacaktır. Özellikle master franchisinglerde bu durum gözlenmektedir. Bu kapsamda TBK m. 507/2 uyarınca franchise alanın alt franchise vereceği kişileri seçmede ve onlara talimat vermede özen gösterme yükümlülüğü vardır.

Son olarak, devir yasağının hangi sınırlar içerisinde uygulanacağı da önemli bir husustur. Bize göre, devir yasağının objektif kriterlere bağlanması gerekir. Franchise alanın sözleşmeyi devretmek istediği kişinin veya şirketin; ticari itibar, mali güç, iş tecrübesi gibi hususlarda franchise alan ile aynı veya ondan daha iyi niteliklere sahip olması halinde franchise verenin menfaati zarar görmeyecekse franchise verenin devre muvafakat etmesi gerekir. Bu kapsamda franchise verenin objektif gerekçelere dayanmadan sözleşmenin devrine, franchise alanın şirket olması halinde şirketin yönetiminin, ortaklarının değişmesine muvafakat etmemesi TMK m. 2 kapsamında hakkın kötüye kullanılması yasağına aykırı olacaktır.

Franchise Sözleşmelerinde Amerikan Perspektifi

Yabancı franchise uygulamalarına veya yabancı bir markanın franchisini almaya ilgili olanlar için karşılaştırmalı bir perspektif sunmak adına Amerikan örneği bilgilendirici olabilmektedir.

ABD'de franchise prosedürü franchise tekliflerini ve satışlarını düzenleyen federal bir yasa olan Federal Franchise Yasası ile belirlenmektedir. Federal Franchise Yasası, Federal Ticaret Komisyonu (FTC) tarafından hazırlanmış ve ABD'de 50 eyaletin genelinde franchise devirlerinde uygulanmaktadır. Bazı eyaletler federal yasaya ek olarak Franchise İlişkileri Yasası da çıkarmışlardır. Bazı eyalet yasaları özellikle franchise alanın işletmesini devretmesi için haklarını korumaktadır. Belirttiğimiz üzere, franchise sözleşmeleri genellikle ilişkiye uygulanacak koşulları içermekte ve çoğunlukla bu koşullar franchise alanın devir hakkını kısıtlayan hükümler içermektedir.

Franchise sözleşmelerinde belirli devir yasağı türleriyle sıkça karşılaşılmaktadır. En çok kullanılan devir yasağı klozunda franchise veren devir/satış sözleşmesinin finansal şartlarını onaylama hakkını saklı tutmaktadır (buna alıcının vasfı da denir). Bu alıcının işletmenin devamını sağlama ve royalty ücretini ödeme konusunda finansal yeterliliğe sahip olduğunun garanti altına alınması için başvurulan bir yöntemdir. Franchise veren aynı zamanda franchise alanın satış yapması halinde rüçhan hakkını da kullanabilmektedir. Burada franchise veren, işletmeyi franchise alanın belirlediği satış koşulları uyarınca alabilir. Devralandan (yeni franchise alan) asıl franchise sözleşmesini imzalaması talep edilebilir. Esas sözleşmede bulunması mümkün olan ve diğer opsiyonlara göre daha az sınırlayıcı olan başka bir kloza göre ise franchise alanın franchise vereni bilinen ve ortaya çıkabilecek tüm taleplerden ibra edeceğine veya basitçe franchise verene devir ücreti ödeyeceğine ilişkin bir ibra sözleşmesi (general release agreement) imzalaması gerekebilir.

Franchise sözleşmelerinde, devrin riskli sonuçlarından kaçınmak adına devir konusunun mutlaka düzenlenmesi gerektiğini düşünüyoruz.

Sonuç

Franchise sözleşmesinde taraflar arasında sıkı ve sürekli bir ilişki kurulmaktadır. Franchise veren fikri ve sınaî hakların kullanımı için franchise alana yetki vermektedir. Yoğun çalışmalar sonucu geliştirdiği know-how'ı paylaşmaktadır. Franchise alan ise her ne kadar kendi ad ve hesabına çalışsa da franchise verenin markasına yatırım yapmakta ve onun imajını geliştirmekte, yeni pazarlara açılmasını sağlamaktadır. Kısacası taraflar birlikte büyümektelerdir. Tarafların sahip olduğu niteliklerin ön planda olduğu bir sözleşme türü olması nedeniyle franchise sözleşmesinin üçüncü kişilere devredilmesi franchise veren bakımından sakıncalıdır. Bu kapsamda tarafların olası riskleri bertaraf etmek adına akdettikleri sözleşmede mutlaka devir konusunu düzenlemeleri gerekmektedir. Devir yasağı klozları geçerlidir. Ancak katıldığımız görüşe göre franchise veren devre muvafakat etmeme hakkını TMK m.2 uyarınca dürüstlük kurallarına uygun şekilde kullanmalıdır. Aksi takdirde devir yasağı klozunun ihlal edilmesine dayanarak sözleşmeyi feshetmesi halinde haksız feshin sonuçlarından sorumlu olacaktır.

Footnotes

Yargıtay, 19. Hukuk Dairesi 25.06.2011, 2001/819 E. 2001/4917 K.

AYATA, Yeşim, Franchise Sözleşmesinde Tarafların Borçları, İstanbul, 2015, s.21

VARLI, s.146

Kırca, Çiğdem: Franchise Sözleşmesi, Ankara, 1997, s. 19-20

Originally published 06 August, 2020

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.