El atmanın önlenmesi, diğer bir adıyla müdahalenin men'i davası, mülkiyet hakkının haksız şekilde ihlal edildiği durumlarda, bu hakkı koruması için malike tanınmış bir hukuki yoldur. El atmanın önlenmesi davası, Türk Medeni Kanunu'nun 683. maddesinde düzenlenmiştir.

Madde 683- Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir.

Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız el atmanın önlenmesini de dava edebilir.

El atmanın önlenmesi davasının çıkış noktası malikin mülkiyet hakkını korumak olsa da bu dava ile müdahalenin men'ini talep edecek olan yalnızca malikler değildir; ayni hak sahipleri, örneğin intifa hakkı, sükna hakkı sahipleri de el atmanın önlenmesi davası açarak kullanma ya da yararlanma hakkı olduğu taşınır ya da taşınmaz üzerindeki haksız müdahalenin sona ermesini talep edebilirler.

El atmanın önlenmesi davasında davacının talebi, haksız müdahalenin davalının fiiline dayandığı durumlarda davalının bu fiili sonlandırması ve davalının iradesine dayanan durumlarda bu durumun ortadan kaldırılmasıdır. Bu yönüyle el atmanın önlenmesi davası, davacının müdahalede bulunanın belirli bir şeyi yapmaya ya da yapmamaya mahkûm edilmesini dava ediyor olması itibariyle bir eda davasıdır.1 El atmanın önlenmesi davasının amacı da davalıyı yapmaya veya yapmamaya mahkûm eden hükmün icrası ile gerçekleşir. Davalı hükme uymazsa hüküm, yapma ve yapmama borçlarının cebrî icrasına ilişkin İcra İflas Kanunu m. 30 uyarınca yerine getirilir.

Bu davaya ilişkin şartları şu şekilde özetleyebiliriz:

1. El atmanın önlenmesi davasının davacısı, mülkiyet hakkı ya da başkaca bir ayni hak sahibi olmalıdır.

TMK m. 683/2 hükmünde haksız el atmanın önlenmesini dava edebilecek kişi malik olarak belirtilmiştir. Bununla birlikte malik dışındaki kişilerin de dava hakkına sahip olduğu doktrin ve yargı tarafından kabul edilmektedir. Sınırlı ayni hak sahipleri de el atmanın önlenmesi davası açabilir. Örneğin, bir taşınmazın üzerinde üst hakkı sahibi olan kişi, bu taşınmaz üçüncü kişiler tarafından haksız şekilde işgal ediliyorsa bu işgalin durdurulması için el atmanın önlenmesi davası ikame edebilir.

2. Mülkiyet hakkını ya da sınırlı ayni hakkı engelleyen, bu hakların kullanımını kısıtlayan haksız bir müdahalenin olması gerekmektedir.

El atmanın önlenmesi davası, aynî hakka mevcut veya müstakbel el atmanın varlığı halinde açılır. Buna göre, el atma, yani haksız müdahale, hâlihazırda devam etmeli veya hâlihazırda mevcut olmamakla birlikte gelecekte doğabilecek olmalıdır. Bu anlamda, gerçekleşip sona eren ("olup biten") el atmalar için –gelecekte tekrarlanmayacaksa– el atmanın önlenmesi davası açılamaz.2 Ama elbette, aynî hak sahibi, olup biten el atma sebebiyle uğradığı zararın tazminini talep edebilir. Bir başka ifadeyle, el atma başlamadan önce ve el atma devam ederken el atmanın önlenmesi davası, el atma bittikten sonra ise tazminat davası açılır.3

El atmanın önlenmesi davası, kural olarak halihazırda süregelen bir haksız müdahalenin varlığı halinde açılabilir; ancak gelecekte oluşması kesin gözüyle bakılan haksız müdahaleler halinde de el atmanın önlenmesi davası ikame edilebilir. Yargıtay uygulamasına göre de, gelecekteki el atmalar için el atmanın önlenmesi davası açılabilmesi için el atmanın, "yakın gelecekte zarar doğacağı pek muhtemel veya muhakkak" olması gerekmektedir.4

3. Ayni hak sahibi, el atmaya katlanma yükümlülüğü bulunmadığı durumlarda bu davayı açabilir.

Yukarıda bahsedildiği üzere, malik, mülkiyet hakkını korumak amacıyla sahip olduğu mal üzerindeki müdahaleleri sona erdirmek için bu davayı açabilir. Ancak söz konusu müdahalenin, hukuka uygun bir ilişkiden ya da Kanundan kaynaklanıyor olması halinde el atmaya katlanma yükümlülüğünden söz edilir. Örneğin komşu taşınmaz maliki, hoş görülebilecek dereceyi aşmayan el atmalara katlanmakla yükümlüdür. Burada malikler arasında bir anlaşma olmasa dahi Kanun'dan kaynaklanan bir katlanma yükümlülüğü söz konusudur.

El atmanın önlenmesi davasında görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. El atan ile ayni hakkına el atılan arasında özel bir hukuki ilişki bulunması halinde davanın özel yetkili mahkemelerin alanına girebileceği göz önünde bulundurulmalıdır. Fakat bu gibi spesifik durumlar haricinde, el atanın fiili haksız fiil olarak değerlendirildiğinden, haksız fiilden doğan borç ilişkisi söz konusu olur ve dava, asliye hukuk mahkemelerinin görev alanına dahil olur.

El Atmanın Önlenmesi Davasında Talepler

El atmanın önlenmesi davasında davacı, haksız müdahalenin sona erdirilmesinin yanında, yapılan haksız el atma süresince kullanılan malın o dönemki kira bedelini geçmişe dönük olarak talep edebilir. Örneğin bir taşınmaz maliki, taşınmazının iki yıldır üçüncü bir kişi tarafından haksız şekilde kullanıldığını iddia edip, açacağı elatmanın önlenmesi davasında hem haksız müdahalenin sona erdirilmesini hem de kullanılan iki yıla ilişkin kira bedelini bu dava ile talep edebilir. Uygulamada ecrimisil tazminatı olarak bahsedilse de doktrinde ve Yargıtay kararlarında ecrimisil tazminatının niteliği üzerinde tam bir fikir birliğine varılamamıştır.

El atmanın önlenmesi davasında davacı, haksız müdahalenin sona erdirilmesinin yanında, kusursuz sorumluluk esasına dayanılarak maddi ve manevi tazminat isteminde bulunabilir. Ayrıca, haksız müdahalenin sona erdirilerek taşınır ya da taşınmazın müdahaleden önceki haline getirilmesini isteyebilir.

El Atmanın Önlenmesi Davasında Hüküm

Elatmanın önlenmesi davası sonucunda davalı, elatmayı sona erdirecek davranışları yapmaya veya elatmaya yol açacak davranışlardan kaçınmaya mahkûm edilir. Elatmanın önlenmesi, davalıyı yapmaya veya yapmamaya mahkûm eden hükmün icrası ile gerçekleşir.5 Ancak elatmanın önlenmesi davasının kabulüne ilişkin hüküm, şeklî anlamda kesinleşmeden ilamlı icraya konu edilemez.

Footnotes

1. Oğuzman/Seliçi/Oktay-Özdemir, Eşya Hukuku, s. 283.

2. Oğuzman/Seliçi/Oktay-Özdemir, N. 1147

3. Ali Suphi Kurşun, El Atmanın Önlenmesi Davası, s.108

4. Yargıtay 14. Hukuk Dairesi, T. 14.05.2019, E. 2016/12321, K. 2019/4370

5. HGK-K.2021/802

The content of this article is intended to provide a general guide to the subject matter. Specialist advice should be sought about your specific circumstances.